Türkiye'nin en büyük sorunlarından birinin "güçlü muhalefet eksikliği" olduğunu iddia edenler galiba haklı.
Muhalefet partileri iktidara muhalefet ettiklerini zannederken aslında Türkiye'ye muhalefet ettiklerini ve vatandaşın bu dile prim vermediğini bir türlü anlayamıyor.
Biraz CHP lideri Kılıçdaroğlu duruma uyanmış gibi sanki. Partisinin vekillerine "Mahvolduk, perişanız gibi sözler kullanmayın, Türkiye'nin gücünü vurgulayın" demesi boşuna değil.
Bütün kamuoyu araştırmalarında AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan'ın oyu artıyor, muhalefet partileri yerinde sayıyor. Kemal Bey de bunu görüyor ve kendince önlem almaya çalışıyor.
Peki Kemal Bey bu gerçeği gördü de muhalefetin dilinde anlamlı bir değişim mi yaşandı? Tabi ki hayır. Çünkü 'çamur at izi kalsın' dışında bildikleri bir muhalefet etme tarzı yok.
En son TÜİK'teki bazı bölge müdürlerinin değişmesine kafayı taktılar!
Basit bir bürokratik atamadan öyle tuhaf çıkarımlar yaptılar ki; insan hayrete düşüyor.
İlginç olan şu ki; bunlar yıllardır "Biz TÜİK'in rakamlarına güvenmiyoruz" diye bağırıyor.
CHP Sözcüsü Faik Öztrak değil miydi birkaç ay önce " TÜİK rakamları kabak tadı vermeye başladı.
TÜİK Başkanı hakkında Kamu Denetçisine başvuracağız" diyen?
Şimdi güvenmedikleri kurumda başkan ve birkaç bölge müdürü değişti diye ortalığı ayağa kaldırıyorlar!
Öztrak ve güven kelimesi yan yana gelince filmi biraz geri sarmak şart oldu.
Bugün Merkez Bankasına, Hazine ve Maliye Bakanlığı'na, TÜİK'e kulp üstüne kulp takan, devletin kurumlarının rakamlarını güvenilir bulmayan Öztrak'ın Hazine Müsteşarlığı döneminde işler nasıl yürüyormuş bir hatırlayalım.
Öztrak- Derviş ikilisinin 2001 krizinde IMF'den 1,5 milyar dolar almak için mali y...