Ekonomi, terör, savaş, göç vs.. Bunların hepsi önemli ve çözüm bekleyen sorunlar. Ama Türkiye’nin bir de nüfus problemi var. Hızla yaşlanıyoruz. An itibariyle diğerleri kadar dikkate alınmıyor ama yakın gelecekte hepsinin önüne geçecek kadar mühim bir mesele bu. Cumhurbaşkanı Erdoğan boşuna “Varoluşsal bir tehdit” demiyor Türkiye’nin nüfusunun yaşlanmasına. TÜİK’in doğurganlık göstergelerindeki hızlı düşüş eğiliminin devam edeceğini varsayan senaryoya göre, Türkiye nüfusu 2100 yılında 55 milyonun altına düşecek! Erdoğan’ın yıllardır neden “üç çocuk” çağrısı yaptığı herhalde anlaşılmıştır. Anlamayanlara Nobel ödüllü ekonomist Daron Acemoğlu’nun bile “Türkiye’nin birçok ülkeden daha hızlı yaşlanacağını göreceksiniz. Yaşlanan toplumlar ekonomik ve sosyal birçok sorunla karşılaşabilir” demeye başladığını hatırlatalım ve Aile Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ile devam edelim. Bakan’a Türkiye’nin dramatik yaşlanma sürecini sordum. İşte cevaplar... Nüfus artış hızımızdaki gerileme alarm verici. 2023’te ülkemizdeki doğurganlık hızı ülke tarihinin en düşük oranı olan 1,51’e düştü. Bu 2,1 olan yenileme eşiğinin çok altında. 71 ilde doğum oranları nüfusun kendini yenileme seviyesinin altında....