Ülkenin “içinde bulunduğu halden” şikâyetçi olan olana! Büyük çoğunluk “bu halden” biran önce kurtulmak istiyor. Bu halin nedeni elbette “15 Temmuz darbe” teşebbüsünden sonra ilan edilen OHAL! Yani “bu halin sebebi” aylardır süren olağanüstü hal!
Tabandan gelen OHAL’in “kaldırılması” yönündeki talepler tavanda hiç yankı bulmuyor. Daha doğrusu tavan “böyle bir sorunun” sorulmasından bile “hoşnut olmadığını” açıkça ortaya koyuyor.
“OHAL ne zaman kalkacak” diye merak edenlere, “Siz ne yüzle bu soruyu soruyorsunuz?” cevabı veriliyor.
Ve kestirilip atılıyor:
Kalkmayacak!
Sonra da, “Bu ülke huzur ve refaha kavuşuncaya kadar OHAL niye kalksın?” şerhi düşülüyor. Yani tabanın beklentilerine tavandan “olumlu bir cevap” gelmiyor. OHAL ülkeyi yönetenlerin elini elbette çok rahatlatıyor.
İstedikleri kararları “anında” alabiliyorlar. Bu nedenle de tabandan gelen “OHAL kalksın” isteği tavanda taraftar bulamıyor. Ülkeyi yönetenlerin “darbeye yeltenenlere” karşı ellerini güçlü tutmak istemelerini anlayışla karşılamamak mümkün değil.
Ama tabandan gelen talepleri de bir kenara atmak da mümkün değil. Zira OHAL nedeniyle “mağdur olduklarını” iddia edenlerin sayısı giderek artıyor.
Bu taleplerin de dikkate alınması gerektiğini düşünüyoruz.
Uzun süreli OHAL “beklenen faydayı” sağlayamayabilir.
Bugün “bu hal” diye tanımladığımız şikâyetlerin temelinde hep OHAL nedeniyle alınan bir takım kararlar bulunuyor.