15 Temmuz darbe teşebbüsüne karışanlardan hiçbiri suçlamaları
kabul etmiyor ve darbe teşebbüsü ile bir alakalarının olmadığını
iddia ediyorlar.
“Alakam yok” diyorlar.
“Haberim yok” diyorlar.
Onlar “Görmedim, duymadım, bilmiyorum” havasında üç maymunu
oynuyorlar. Ama kendi aralarındaki yazışma sistemi ByLock öyle
demiyor.
ByLock yazışmaları hepsinin de yapılacak darbeden haberdar olduğunu
ortaya koyuyor.
Bakın bu yazışmalarda neler deniliyor neler! Mesela “Asker demek
biz demek” deniliyor. Sonra “Hocaefendi 2000 kişi almadan bu işler
düzelmez demiş” deniliyor. Dahası “Saraya yürüyüp o adamı taşlayıp
indirmeden düzelmez” deniliyor.
Üç savcının iddianameyi yazacakları ve kolluk gücü olarak askerin
makul şüphe ile gözaltı yapacağı dile getiriliyor.
Toplanacakların listesinin oluşturulduğu söyleniyor.
“Son gücümüzle çıkış yapmalıyız” çağrısında bulunuluyor.
Gözaltına alınmayacakların güvenlik açısından abluka altına
alınması gerektiği vurgulanıyor.
Abluka altındakilerin istifalarının isteneceği ve kabul
etmeyenlerin ya yurt dışına ya da İmralı’ya gönderileceklerinden
söz ediliyor.
Evet, bütün bu gerçekler ByLock yazışmaları çözüldükçe ortaya
çıkıyor.
Bugün yargı karşısına çıkarılanlar istedikleri kadar “Haberimiz
yoktu” deyip dursunlar.
ByLock yazışmaları hepsini yalanlıyor.
Ve gerçekleri göz önüne seriyor.
Yani adamların darbeyi gerçekleştirmek için enikonu hazırlık
yaptıkları görülüyor.
Bugün “haberimiz yoktu” diye kıvırtanların aslında her şeyden
haberdar oldukları apaçık bir gerçek olarak karşımızda duruyor.
Bizi bu tür kıvırtmalar şaşırtmıyor.