İktidar partisi içinde yaşanan sıkıntıları konu edinen yazılarımızdan rahatsız olan bir okurumuz, “Zeki aklın hâlâ çalışmıyor” diye bizi eleştirmiş.
Aklı sıra “hakaret ettiğini” sanıyor ama aslında “doğru” söylüyor. Evet, aklımız hâlâ çalışmıyor!
Daha doğrusu aklımız iktidar partisi içinde yaşananlara hiç basmıyor!
Partinin lideri parti tabanını “sabah-akşam” fırçalıyor! Ama ne hikmetse taban bundan hiç “rahatsız” olmuyor.
Aksine fırçalandıkça “mutluluk duyuyor” gibiler.
Bu duruma “bizim aklımız” hiç basmıyor. Nasıl bassın ki!
Aynı fırçayı gönül verdiğimiz partinin başkanı bize atsa; yani sabah-akşam bize “defolular” dese.
Bununla yetinmeyip “bencillik batağında debelenenler” diye seslense. Ve de, “Kendi çıkarınızı ülke çıkarının önüne geçiriyorsunuz” diyerek suçlasa.
Gönül verdiğimiz partide “kıyametler” kopar.
Bu kadar fırçayı hiçbir gönüldaşımız kaldıramaz.
Hepsi ya istifayı basar ya da genel başkanlarını istifaya davet ederler!
Ama iktidar partisinde “böyle şeyler” yaşanmıyor.
Genel Başkan tarafından paylandıkça bunlar daha bir rahatlıyor olmalılar. Kim bilir belki de “hocanın vurduğu yerde gül biter” diye düşünüyorlardır!
O hızla, “Aklın hâlâ çalışmıyor” diye bizi eleştiriyorlar. Doğrudur “aklımız bu tür işlere” hiç çalışmıyor.
Hem “hakarete uğrayıp” hem de “aynı çatı altında durmayı” nefsimize bir türlü kabul ettiremiyoruz.
İktidar partisinde ise böyle bir “dert yaşandığına” tanık olamıyoruz.
Üstelik, “Defolular çekilsin” diye bir çağrı yapılınca defolular hiç “oralı olmazken” defosuz isimler alınıp “istifayı” basıyorlar.