Bizimkiler Amerikalılara soruyor?
15 Temmuz’un hemen akabinde cep telefonundan aradığınız Adil Öksüz’ün telefon numarasını nereden biliyordunuz?
Bu soruyu, “Adil Öksüz’ün telefon numarası siz de ne arıyor?” diye algılamak da mümkün!
Amerikalılar “oldukça net” bu soruya “aynı netlikte” cevap veremiyorlar.
“Kem küm” ediyorlar.
Bu konuda açıklama yapamayacaklarını ifade ediyorlar?
Nasıl açıklasınlar ki!
Şimdi kalkıp “Adil bizim emin adamımız” diyecek halleri yok herhalde.
Lafı “eveleyecekler, geveleyecekler” ve cevap vermekten kaçınacaklar.
Aynen öyle yapıyorlar.
Lafı “eveleyip geveleyip” cevap vermiyorlar.
Adil Öksüz’ün cep telefonunun kendilerinde bulunmasını adeta “devlet sırrı” haline getiriyorlar.
Aslında bu aşamadan sonra bir cevap vermelerine de gerek yok.
Zira “takke” düşmüş ve “kel” görünmüştür.
Adil Öksüz’ün “kim olduğu ve kime hizmet ettiği” açık-seçik ortaya çıkmıştır.
Arkasında kimlerin olduğunu, telefon numarasının kendilerinde ne aradığını mertçe dile getiremeyenlerin hali ortaya koymaktadır.
15 Temmuz sonrasında “bir numaralı şüpheli” olarak görülen Gülen’i vermeye yanaşmamaları kadar Adil Öksüz’ün telefon numarasının kendilerinde ne aradığını açıklayamamaları da “bu fitne hareketinin” arkasındaki gerçek gücün kim olduğunu göstermiyor mu?
Gülen’i bağırlarına basarak dünyanın dört bir tarafında kendi ideallerine hizmet edecek okulları kurdurmaları da elbette boşuna değildi.