İKTİDAR kanadında son günlerde iki önemli gelişme yaşanıyor.
Birinci gelişme Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın tabana yönelik “yorgunluk ve hasbi olmaktan uzaklaşıp hesabi davranma” eleştirileri!
İkinci gelişme ise tepeden gelen bu eleştirilere karşı, “Biz ne kadar yorulduysak sen de en az o kadar yorulmadın mı?” mealinde tabandan tavana yöneltilen eleştiriler.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ı eleştiren isimler öyle “sıradan isimler” değil. Bugüne kadar hep Erdoğan’a destek vermiş, adeta her dediğinde keramet aramış isimler bugün onu eleştiri oklarının karşısına oturtuyor iseler bu “kulak ardı” edilebilecek bir gelişme değildir.
Bizce Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan tabandan gelen ve yakın zamana kadar kendisine “toz kondurmayan” isimlerin söz konusu eleştirilerine kulak vermelidir. Tabanı suçlamak ve yorulanları kenara çekilmeye davet etmek kolaydır ama tabandan gelen eleştirilere “kulak vermek” hayli zordur.
Erdoğan bu zor işin altından kalkabilir mi, bilmiyoruz. Zira tabandan yükselen sesler her insanın “nefsini zorlayacak” sesler olarak karşımızda duruyor.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın da böyle bir nefis muhasebesi yapması kolay olmayabilir.
Zira taban iki de bir, “Sen kimsin ya” diye seslenilmesinden duyduğu rahatsızlığı dile getirirken adeta bir de, “Ben kimim ya” diye nefis muhasebesi yapılmasını ister gibi bir üslupla konuşuyor.