Almanya'da yıllarca süren Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) davasından çıkan karar gündemin yoğunluğundan dolayı gözden kaçırıldı sanki. İnsan hakları aktivistleri de karar hakkında yeterince tepki göstermedi, hukukçularımız konuyu enine boyuna değerlendirmedi.
Karşımızda ırkçı bir yeraltı terör örgütü var. Ve yüzlerce üyesi olduğu biliniyor. Ancak terör hücresi yargılanmasında suçlanan sanık sayısı üç. Bir örgütten, hücre yapılanmasından söz ediyoruz ancak yargılananların sayısına bakınca, perdelemeyi görüyoruz.
Mahkeme, örgütü 2000 ile 2007 yılları arasında farklı eyaletlerde 8'i Türk, biri Yunan ve biri polis memuru olmak üzere 10 kişiyi öldürmek, iki bombalı saldırı ve 15 soygun düzenlemekle suçluyor. Suçlamalar tamam da, süreç hukuki değil, siyasi yürütülüyor, cevap bekleyen sorulara yanıt verilmiyor.
Örneğin Uwe Böhnhardt ve Uwe Mundlos davanın iki sanığı. Ancak tutuklanmadan her iki isimde intihar etti!
İntihar mı ettiler, bir derin devlet operasyonuyla ortadan mı kaldırıldılar, susturuldular?
İki ismin geçmişi araştırıldığında Neonazi oluşumların içinde faal olarak yer aldıkları görülüyor. Birçok suça karıştıkları da biliniyor. O vakit neden sessiz bir operasyonla gözaltına alınıp, savcılık karşısına çıkartılmadılar?