Gerçekten CHP'de garip işler dönüyor. Siyasi parti meşru alandan çıkartılıp; kayıt dışı siyaset arayışı içerisinde olanların hizmetine sokuluyor. Bir taraftan genel başkanları Türkiye'yi her fırsatta batıya şikâyet ediyor bir taraftan FETÖ'nün kanlı işgal girişimini meşrulaştırmak için büyü çaba sarf ediyor.
Hatırlarsınız! O karanlık gecenin hatıraları belleklerimizde tazeyken CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu “15 Temmuz kontrollü bir darbeydi” demişti. Hemen ardından FETÖ'nün kriptoları algı yönetimini ele almış, Kılıçdaroğlu'nun sözleri üzerinden kirli bir propaganda yönetmişlerdi.
Yetmemişti!
Bu kez Kılıçdaroğlu'ndan sahneyi CHP'li Mustafa Akaydın aldı. FETÖ'nün senaryosunu yazdığı tiyatroda başrolü kaptı. Akaydın, 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili bazı iddialarda bulundu ve "O ölen 250 vatandaşımızın katili devlettir. Bunu açık açık bir vekil olarak söylüyorum" şeklinde bir açıklama yaptı. Açıklamaya gelen tepkiler karşısında geri adım atmak yerine, sözlerinin arkasında durdu.
Sözlerinin arkasında durdu çünkü kendisinin arkasında hem başkanı Kılıçdaroğlu hem de küresel ihanet şebekesiyle CHP arasında koalisyonu kuran üst akıl vardı. O sözleri kendisine söyleten üst aklın ta kendisiydi.
Yani talihsiz değil, kurgulanmış bir açıklamaydı.