Avrupa Parlamontosu'nun bağlayıcılığı bulunmuyor ama Türkiye karşıtlığından da vazgeçmiyor. Avrupa Parlamentosu müzakerelerin askıya alınmasını öneren raporunun kabul edilmesi kendisini inkar etmesidir. Kendi ilkelerini yok sayması, provokasyonlara kapı aralaması anlamı taşımaktadır.
Biz yapıcı eleştirilere daima açığız. Ancak alınan karar asla yapıcı değil yıkıcıdır.
Ortaya atılan tezler; illegal yapıların iddiaları ve derin lobilerin tezgahlarından ibarettir. Raporu yazanların, onaylayanların akıl danesi vesayetçiler olunca rapor, ne Türkiye gerçeği ne de Dünya ölçeğine uymamaktadır.
Özetle; Avrupa Parlamentosu çoğulculuğunu kaybetmiştir.
Tarafsız değildir. Raporları, eleştirileri, kararları hukuki değil, siyasidir. Adil değil, objektif değil, Türkiye'ye karşı bilinçli olarak yürütülen ırkçı kampanyanın dışa vurumudur.
**