Acziyet ve çaresizlik öfkeyi beraberinde getirir. Öfke büyüdükçe kine ve hasete dönüşür. Bu dönüşüm kalbin ölümüne neden olur.
Kin, öfke ve haset, insanın samimiyetini yok eder, dostları kalmaz, sevgi içerisinde yaşamasını engeller, yalnızlığa iter. Hep bir düşmanlık besler, karşısındaki kişinin kötü olmasını ister, onu alaya alma, onun hakkında yalanlar söyleme hatta iftira atmaya başlar. Yalan ve iftira hayatının bir parçası olur, kötülüğünü istediği kişinin harap olması için her yolu meşru görmeye başlar. Haklı olanı reddeder, nasihatleri kabul etmez. Dünyayı kendisine zindan eder, uykuları kaçar. Ve gıybet eder.
Hiç başarılı olduğu görülmemiştir. Olamaz.
Olamadıkça sinir krizi geçirir.
En büyük zararı kendisinedir. Parmakla gösterilen tek bir insan olmayı arzu ederken, tüm kapılar kendisine kapanır.
Hasta olduğunu da kabul etmez.