Katar krizinin başladığı günden bu yana AKP hükümeti
yalpalıyor.
Krize AKP'den ilk tepki “anlamaya çalışmak” olmuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan bile “Bir oyun oynanıyor, ne olduğunu
anlamaya çalışıyoruz” diye açıklama yaptı.
İkinci gün AKP tavır değiştirdi. Yine Erdoğan'ın ağzından
krizde Katar'ın yanında olacağını resmen açıkladı.
Ancak tam AKP ve yandaş medya korosu “Katar'la omuz omuza”
türkülerine başlamış, Suudi Arabistan'la ittifak kuran ABD'yi
suçlama yoluna girmişti ki, Katar Emiri'nden beklenmedik bir hamle
geldi.
Emir, 12 milyar doları bastırdı, ABD'den savaş uçağı satın
aldı.
Bizim yandaş basın ve AKP de -elbette mecazi olarak
kullanıyorum- gece yarısı far görmüş tavşan gibi kaldı.
AKP ve yandaşlar ABD'ye salvo yapacakken, asıl salvo
Washington'dan geldi.
Önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Washington'da
gösterici döven korumaları hakkında gıyabi gözaltı kararı
çıkarıldı.
Ardından da Trump'ın Dışişleri Bakanı Rex Tillerson ağzındaki
baklayı çıkardı.
Amerikalı bakan, Türkiye ve Bahreyn'i örnek göstererek,
“Müslüman Kardeşler hükümetlerin bir parçası haline gelmiş durumda”
dedi.
Tillerson, bu sözleriyle görünürde Suudi Arabistan ve yancısı
Sünni Arap ülkelerinin, Müslüman Kardeşler örgütünü toptan
“terörist” ilan etmesini eleştirdi ama diğer yandan Türkiye'deki
AKP hükümetini resmen “Müslüman Kardeşler'in parçası” olarak
yaftalamış oldu.
Bir nevi, Türkiye'deki AKP hükümetini tüm dünyaya “hedef”
gösterdi.
İşte tam da bu ortamda, şubat ayında çöken Kıbrıs
görüşmeleri, hiç beklenmedik şekilde yeniden başladı.
Şubatta Cenevre'de yapılan görüşmelerin çökmesinin nedeni,
Türkiye'nin “garanti anlaşmasından vazgeçmeme” konusundaki
direnciydi.
Şubattan bu yana ne değişti de, şimdi yeniden görüşmeler
başladı?
Değişen sadece Türkiye'deki AKP hükümetinin hem ABD, hem de
bir zamanlar ölen kralı için milli yas ilan edilen Suudi
Arabistan'ın ve onun yancılarının “hedefine” girmesi
oldu.
Uluslararası ilişkilerin kuralıdır:
Siyaseten sıkışanlar, en kolay taviz verenlerdir.
Türkiye'de 15 yıldır süren AKP iktidarı da, uluslararası
alanda en sıkışık günlerini yaşıyor.
Kıbrıs'a dikkat; her an her şey olabilir.