AKP döneminde izlenen dış politikada “ölçü
kaçtı…”
Antalya’da 21. Yüzyıl
Enstitüsü’nün, emekli büyükelçilerin, askerlerin,
siyasetçilerin ve akademisyenlerin katılımıyla gerçekleştirdiği dış
politika çalıştayından çıkan ağırlıklı görüş bu.
– Mesela bu ölçüyü kaçırma durumu Rusya ile
ilişkilerde çok bariz:
Önce Rus uçağını düşürüp yardım
için NATO’ya koş; Sonra Putin’e yanaş, NATO’yu deli etmek için (Ve
elbette Putin’i de çok memnun edecek şekilde) S-400 satın al.
– Ya da İsrail’le ilişkiler:
Önce
İsrail-Filistin arasında arabuluculuğa soyun: Yürümeyince gelsin
“one minute” olayı. Üzerine bir de Mavi Marmara.
Ama ABD bastırınca da, Türk yargısını boşa çıkaracak o anlaşmayı
imzala, Mavi Marmara sorumlularını yargılamaktan toptan vazgeç.
İsrail ile barıştıktan sonra, bir daha küs. Ankara’daki elçiyi geri
gönderip, Tel Aviv’deki elçiyi geri çek. Yetmezmiş gibi bir de
Kudüs’te görev yapan ve Filistinlilerle ilişkilerini yürüten
Büyükelçiyi de geri çek.
– “Ölçüsüzlük” ABD ile ilişkilerde de kendini
gösteriyor elbette;
PKK terör örgütünün Suriye’deki
uzantısı PYD-YPG’ye destek veren Amerikalılar’a karşı en hamasi
nutukları at; Sonra Washington’a gidip, THY için 11 milyar dolarlık
uçak siparişi ver.
Üstelik bir de -ABD Savunma Bakan Yardımcısı Summers açıkladı-
Amerikalılar’ı aracı yapıp PYD-YPG ile görüşmeye başla.
Akademisyen Burak Bilgehan Özpek “devlet kalitesi” kavramıyla açıkladı durumu:
Özpek, dış politikada Milli Güvenlik Kurulu’nun çok etkili olduğu dönem ile AKP iktidarı dönemi benzerliğini ikisinin de antidemokratik unsurlar barındırması olduğunu söyledi. Aradaki farkı ise MGK döneminde politikalar için “meşru siyasi partiler arasında denge gözetilmesi”, AKP döneminde...