Adı Patriot.
İngilizce “vatansever” anlamına geliyor.
AKP’lilerin, yandaşların hemen her gün meydanlarda, gazetelerde,
televizyonlarda ABD’ye bağırırken, Türkiye’nin ABD’den satın
aldığı füzenin adı.
“Bayram değil, seyran değil, bizimkiler saat başı düşman
ilan ettikleri ABD’den neden füze alıyorlar?” diyorsanız,
işte cevabı:
ABD’de son dönemde işler karışık. Son seçimlerdeki Rusya
bağlantısı nedeniyle soruşturulan ABD Başkanı Donald Trump,
“önce Amerika” sloganı altında işten atmadık üst
düzey görevli bırakmadı.
Önce danışmanlar gitti, ardından bakanlar.
Trump’ın en son görevden aldıkları, en çok konuşulanlar oldu.
Çünkü her ikisi de Amerikan dış-enerji-savunma politikalarının
oluşturulmasındaki en kritik isimlerdi.
Kovulan Dışişleri Bakanı Tillerson’ın yerine
“şahin” CIA Başkanı Pompeo, istifası kabul edilen
Ulusal Güvenlik Danışmanı McMaster’ın yerine “şahinlerin
şahini” Bolton geldi.
Yeni gelen her iki ismin de ortak noktaları, İran’daki molla
rejiminden nefret duygusu ve başta Müslüman Kardeşler-İhvan olmak
üzere, tüm siyasal İslamcıları yok etme isteği.
Pompeo daha önce milletvekiliyken ABD Kongresi’ne
“Müslüman Kardeşler terör örgütü ilan edilsin”
diye kanun tasarısı sunan isim. Bolton ise İran konusunda
“İran’ın nükleer bombasını engellemek için İran
bombalanmalı” diyen kişi.
Aylardır Rusya’dan aldığı -ve nasıl kullanacağını aslında
kendisinin de pek bilmediği- S-400 füzelerini cansiperane savunan
AKP’liler, şimdi de işte bu adamların yönettiği ABD’den
“vatansever” füzesi alıyorlar.
Aylardır AKP yönetimine demediğini bırakmayan…
Zarrab davasıyla AKP’li bakanların yolsuzluklarını ortalığa döken…
Bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın korumaları hakkında tutuk...