Ziya Sevim Gazeteoku

Türk ekonomisini bekleyen zorlu dönemeç

Seçim dönemi geride kaldı, artık önümüze bakma vakti geldi. Türk ekonomisinin ve dünya ekonomisinin girdiği zorlu dönemeci görüp gereken önlemleri almayız! Zira önümüzdeki süreçte 2008...

15 Ekim 2019 | 124 okunma


Seçim dönemi geride kaldı, artık önümüze bakma vakti geldi. Türk ekonomisinin ve dünya ekonomisinin girdiği zorlu dönemeci görüp gereken önlemleri almayız! Zira önümüzdeki süreçte 2008 yılında yaşanan küresel krizden daha büyük bir krizle dünya karşı karşıya kalabilir.
ECB'nin aylık bülteni "Yakın vadede daha büyük ticaret korumacılığına yönelik öngörüler arttı ve bu da küresel faaliyet ve ticaret üzerinde önemli bir etkiye sahip olabilir.” değerlendirmesini yaptı. Bu açıklama aslında herkesin kendi başının çaresine bakacağı dönemin göstergesidir. Yani korumacılık dönemine giriyoruz.
Neoliberal politikaların sonuna doğru yaklaşıyoruz. Peki, biz bu duruma ne kadar hazırlıklıyız?
İSO 500 listesini incelediğimizde, Türkiye’nin 500 büyük sanayi kuruluşunun toplam borçları 447 milyar TL seviyesine ulaşmış. Borçların öz kaynaklara oranı da gün geçtikçe yükseliyor. Kurdaki her bir puan artış borçlu olan şirketleri daha da derinden etkiliyor. Çünkü bir takım şirketler çarkı döndürebilmek için daha fazla borç alıyor. Alınan borçların büyük kısmı döviz cinsinden oluyor. Buda otomatik olarak şirketleri olumsuz olarak etkiliyor.
Orta ve küçük işletmelere baktığımızda ise sermayelerinin kredi ile sağlandığını görüyoruz. Faiz oranlarındaki artış ile bu işletmelerin kredi maliyetlerinde yükselişe neden oluyor. Bu durum orta ve küçük işletmeleri derinden etkiliyor. Bu durum karşısında işletmelerin uzun vadeli bir direniş gösteremeyeceği açıkça görülüyor. Bu durumla beraber bankacılık sektöründe de oluşabilecek riskleri göz önüne almak durumundayız.
Faizleri yükselterek kısa vadede çözümler bulmak yerine faizleri düşürücü ve üretimi artırıcı bir ekonomik model üzerine çalışmalar yapmalıyız.
Sermaye açığımız olduğundan dolayı, yabancı yatırımcılarla barışmamızı sağlayabilecek reformları acilen tamamlamalıyız.
TL’ deki büyük değer kaybının sebeplerini bulup acilen çözüme kavuşturmalıyız. Bu kayıplar servetini ülkemizde tutmak isteyen kesimlerin döviz c...

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Türk ekonomisini bekleyen zorlu dönemeç 30 Haziran 2018 | 163 Okunma Türk ekonomisini bekleyen zorlu dönemeç 30 Haziran 2018 | 124 Okunma Ekonomik savaş ve Türkiye 17 Kasım 2017 | 182 Okunma İİBF sorunu ne zaman çözülecek? 08 Kasım 2017 | 808 Okunma Ekonomi ve Erken Seçim 25 Ekim 2017 | 353 Okunma