POPÜLER YAZILAR







Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu'nun (VDDK) aldığı emsal karar, binlerce mirasçının merakla beklediği netliği sağladı. Bu kararla birlikte artık, miras ya da bağış yoluyla elde edilen taşınmazların satışında “5 yıl bekleme şartı” aranmayacak.
Uzun süredir uygulamada kafa karışıklığına neden olan konu, Gelir Vergisi Kanunu’nun 80. maddesiyle ilgiliydi. Bu maddeye göre, bireylerin edindiği gayrimenkuller 5 yıl içinde satıldığında elde edilen gelir “değer artış kazancı” olarak vergilendiriliyordu.
Farklı vergi daireleri farklı uygulamalara giderken, bazı mükelleflerden satış sonrası vergi talep ediliyor, bazıları ise muaf tutuluyordu. Uygulamadaki bu çelişkiler, hem vatandaşları hem de hukukçuları uzun süredir meşgul ediyordu.
Danıştay VDDK’nın 02.10.2024 tarihli ve oy birliğiyle aldığı karar, bu karmaşaya kalıcı bir çözüm getirdi. Kararda açıkça belirtildi:
“Miras veya bağış yoluyla edinilen gayrimenkuller, edinim tarihine bakılmaksızın satılsa dahi gelir vergisine tabi değildir.” Bu açıklamayla birlikte, artık 5 yıl geçmeden yapılan satışlarda dahi vergi doğmayacak. Miras kalan bir arsanın, ertesi gün dahi satılması durumunda vatandaşın herhangi bir değer artış kazancı vergisi ödemesi gerekmeyecek.
Danıştay’ın kararının yalnızca doğrudan satışlar için değil, kat karşılığı inşaat sözleşmeleri için de geçerli olduğu açıklandı. Yani, miras yoluyla elde edilen bir arsanın bir müteahhide verilmesi halinde, alınan daire ya da iş yerleri ticari kazanç olarak değerlendirilmeyecek.
Bu karar, sadece vergi yükünü ortadan kaldırmakla kalmıyor, aynı zamanda mirasçıların haklarını genişletiyor. Artık hasılat paylaşımı yöntemiyle inşaat yaptıran mirasçılar da kazançlarından dolayı herhangi bir gelir vergisi ödemeyecek.
Bu kararın arkasındaki temel yasal dayanak ise Gelir Vergisi Kanunu’nun 80/6. maddesi. Bu maddeye göre, miras veya bağış yoluyla edinilen taşınmazlar “ivazsız iktisap” yani karşılıksız edinim kapsamına giriyor. Bu da, satıştan elde edilen gelirlerin vergiye tabi olmaması anlamına geliyor.
Aynı zamanda vergi dairelerinin talep edebileceği herhangi bir beyanname yükümlülüğü de bulunmuyor. Bu da mirasçılar açısından hem bürokratik hem mali bir rahatlama sağlıyor.
Bu kararın ardından Türkiye genelinde on binlerce mirasçı ve bağış yoluyla mülk edinmiş kişi, daha özgür bir şekilde taşınmazlarını değerlendirme imkanına kavuştu.
TÜRMOB (Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odası) ve Türkiye Barolar Birliği gibi kurumların yayınladığı kılavuzlar da bu süreçte vatandaşlara yol gösterici olabilir.
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın.
Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.