Lütfü Oflaz Kimdir?
Lütfü Oflaz, Ankara’da doğdu. Hukuk fakültesinde okudu.
Yazmaya Akbaba mizah dergisinde başladı. Ortadoğu, Güneş, Aydınlık, Dünya, Milliyet, Cumhuriyet, Star gazetelerinde yazar ve Sabah gazete grubunda başyazar olarak çalıştı. 12 Eylül askeri darbesinden sonra yazdığı bir yazı nedeniyle yargılanan ilk yazar oldu. Mizahımızın üç büyükleri denilen Akbaba, Gırgır, Leman dergilerinin üçünde de yazan tek yazardır.
O, “Susma, sustukça sıra sana gelecek” gibi kitleselleşmiş birçok cümlenin de yazarıdır.
Sosyal paylaşım faaliyetleri konusunda çığır açan bir insan olan Lütfü Oflaz, Yeryüzü Sofraları, Yeryüzü Sağlıkçıları, Yeryüzü Vicdanlıları gibi pek çok sosyal paylaşım faaliyetinin fikir ve isim babası, öncüsüdür.
Lütfü Oflaz, holding medyasındaki yozlaşmaya, çürümeye tekelleşmeye karşı tepki göstererek başyazarlığı bırakıp sine-i medyadan, sine-i millete döndü.
“Bir Mahkum” adlı anı romanıyla Akademi Kitabevi Ödülü’nü aldı. Çeşitli gazetecilik ödülleri de olan Lütfü Oflaz’ın “Sözün Özü” adlı bir şiir kitabı, “Yazıkatür”, “LO”, “Vicdanlar İktidara” adlı deneme kitapları, sohbetlerinden oluşan “Sohbet Vakitleri” adlı bir kitabı ve anılarını da içeren yazılarından oluşan “Rahatsızım” adlı bir kitabı var.
Lütfü Oflaz kalemiyle olduğu kadar eylemleriyle de dikkati çekti. Örneğin askeri darbeye karşı ilk insan hakları kampanyasını o başlattı. Her türlü zulme, sömürüye kalemiyle ve eylemleriyle hep baş kaldırdı. Bu yüzden hapislere atıldı. İşkence gördü. Çok uzun süreler işsiz bıraktırıldı. Bazen de dokuz köyden kovulmak, tek başına kalmak gibi bedeller ödedi. Tek başına kalsa da zalimin karşısında, mazlumun yanındaydı hep.
Lütfü Oflaz, en sağdan en sola kadar siyasi görüşleri ve yaşam tarzları farklı çevrelerce 2000 yılındaki seçimlerde “Cumhurbaşkanını Meclis değil millet seçsin, adayımız Lütfü Oflaz” denilerek cumhurbaşkanlığına aday gösterildi. Ancak o dönemin hükümeti, cumhurbaşkanını milletin seçmesini uygun görmedi.