Mehmet Ali Tekin Kimdir?
17 Kasım 1955 tarihinde, Konya’nın Bozkır Kazası Kuşça Köyü’nde, dünyaya geldi. İlkokul 1. sınıfı köyünde okudu. Ailesinin 1964 yılında İstanbul’a göç etmesiyle, Fatih İlçesi Hüsanbey Mahallesi Akşemsettin İlkokulu’nda bitirdi.
İstanbul İmam Hatip Lise’sine kaydolarak, ortaöğretime başladı. Ortaöğretim yıllarında, ilk siyasi çalışmalara, MTTB Merkez Orta Öğretim Komitesi’nde başladı. 1976 yılı sonlarına doğru, Metin Yüksel’le tanıştı. Fatih Akıncıları’nın kuruluşunda ve Kültür Müdürü olarak da, yönetiminde yer aldı.
İstanbul İmam Hatip Lisesi’ni 1978 yılında bitirdi. Aynı yıl ÖSYM imtihanıyla, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni kazanarak, bu fakülteye girdi.
15 Nisan 1979 tarihinde, Bitlis’in Tatvan İlçesi’nde tertiplenen bir mitingden dönerken, çıkan olaylar neticesinde; Sivas’ın Kangal ilçesi’nde, 11 arkadaşıyla birlikte gözlem altına alınarak, Erzincan Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Savcılığı’nca tutuklanarak, Erzincan Askeri Cezaevi’ne konuldular. 01 Mayıs 1979 günü yapılan duruşmada, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldılar.
01 Eylül 1979 günü evlendi. 12 Mayıs 1980 günü, pasaportsuz olarak bir arkadaşıyla birlikte, Hakkari’nin Yüksekova ilçesi Esendere sınır bölgesinden, İran üzerinden Afganistan’ın Herat Cephesi’ne gitti. 24 Haziran 1980 günü, Herat şehrini çevreleyen dağlarda; bir kuşatma sırasında, gece yarısı dağdan düşerek yaralandı. iki ay Meşhed’de hastahanede tedavi gördü. 05 Eylül 1980 günü, Yüksekova’nın Esendere bölgesinden, yine pasaportsuz olarak Türkiye’ye döndü. Döndüğünde; yaralandığı günden bir gün önce dünyaya gelen ilk kızı Sümeyye, 2.5 aylık olmuştu. Daha sonra bir kız, iki erkek çocuğu daha dünyaya geldi.
12 Eylül sonrası, Ankara Sıkıyönetim Askerî Savcılığı’nca, Dünya İslamcı Öğrenciler Birliği Türkiye Temsilcisi suçlamasıyla, hakkında dava açıldı. Askeri Mahkemece yargılanması sonunda, beraat etti. Askeri Savcılık, Yüksekova Adliyesi’ne “Pasaportsuz olarak yurt dışına çıkmak ve pasaportsuz olarak yurda girmek” ten dolayı, suç duyurusunda bulundu. Yapılan yargılama sonucunda, mahkemece iyi hali görüldüğünden, verilen iki aylık hapis cezası, bir aya indirildi ve para cezasına çevrilip, tecil edildi.
1981 yılında ÖSYM sınavına ikinci kez girerek, Erzurum Atatürk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Arap-Fars Filolojisi Bölümü’nü kazandı. Bu fakültede okurken, faaliyetlerinden dolayı; bir arkadaşıyla birlikte, Erzurum Emniyet Müdürlüğü tarafından, gözlem altına alındı. Erzurum Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Savcılığı’nca, 163. maddeye muhalefetten tutuklanarak, 3 Nolu Karskapı Askeri Cezaevi’ne konuldu. Bir aylık tutukluluktan sonra, mahkeme tarafından tutuksuz yargılanmak üzere, serbest bırakıldı. Mahkeme sonunda beraat etti. Fakülte Bölüm Başkanlığı tarafından, başörtüsü yasağına yaptığı muhalefetten dolayı, 15 gün okuldan uzaklaştırma cezası verilerek, sene sonu imtihanlarına girmesi engellendi.
1982 ÖSYM sınavına 3. kez girerek Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Doğu Dilleri Fars Filolojisi Bölümü’ne girdi. 1983 yılında yüksek not ortalaması hakkını kullanarak, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Fars Dili ve Edebiyatı Bölümü’ne yatay geçiş yaparak, bu bölümü 1986 yılı Eylül ayında bitirdi.
1988 yılı Nisan-Aralık ayları arasında, 201. dönem, 8 ay kısa dönem askerlik görevini, Bilecik ve Diyarbakır’ın Silvan ilçesi’ne sürgün giderek tamamladı.
1990 yılı Ocak ayında, bir gurup arkadaşıyla birlikte, aylık olarak Tevhid Dergisi’ni yayınlamaya başladı.
1992 Ekim-Kasım aylarında, Bosna Hersek cephesinde gazeteci olarak yer aldı. Aralık 1992’de, Bosna’ya ikinci seyahatini gerçekleştirdi.
Derginin yayını, aralıksız üç sene sürdü. 36. sayının yayınından sonra, yayına ara vererek, gazete çalışmalarına başladı. 1993 Ağustos ayı sonlarında yayına başlayan ve haftalık olarak yayınlanan Selam Gazetesi’nin, 1995 Temmuz ayından itibaren, Sorumlu Yazı İşleri Müdürlüğü’nü yaptı.
1995 Mayıs ayında, gazetenin Ankara Temsilcisi Talip Özçelik’le birlikte, Azerbaycan-Dağıstan üzerinden vizesiz-kaçak olarak Çeçenistan’a gitti. Orada Çeçenistan Genelkurmay Başkanı Aslan Mashadov, Birleşik Kafkas Halkları Birliği Sahra Komutanlarından Şamil Basayev, o dönem Başbakanlık görevini ifa eden Zelimhan Yandarbiyev, Bölge komutanlarından Dr. İslam Halimov’la görüşerek, yurda sağ salim döndü. Yurda döndükten sonra, Talip Özçelik’le birlikte, Bosna ve Çeçenistan’da çektikleri resimlerden oluşan, Çeçenistan ve Bosna Zulmü Resimleri’ni; İstanbul Gülhane Parkı’nda, Ankara Kızılay Meydanı’nda, Kayseri ve Malatya’da sergiledi.
Çeçenistan’a ikinci olarak giderken, 2 Kasım 1995 günü Azerbaycan-Dağıstan sınırında, Rus Sınır Muhafızları Askerleri’nce, 6 kişi yakalandılar. 11 gün Derbent Askeri Cezaevinde tutulduktan sonra, 13 Kasım 1995 tarihinden 21 Mart 1996 tarihine kadar, Mohaçkale C.U.Z.O-1 (Sizo Adin) Ceza Evi’nde KGB tarafından sorgulandılar. 21 Mart 1996 tarihinde Derbent C.U.Z.O-2 (Sizo Dıva) Ceza Evi’ne nakledildiler. 10 Nisan 1996 tarihinde, Dağıstan’ın Magaramkent Halk Mahkemesi’nde yargılandılar. Çeçen Mücahid Hasan Tersiyev ve rehber Timur Karabekov Rus vatandaşı oldukları için, 5 ay 9’ar gün cezaya çarptırılarak, serbest bırakıldılar.
Talip Özçelik - Samir Abbasov (tercümanımız-can dostumuz) ve Mehmet Ali Tekin; Rusya Federasyonu’nun 83-2 maddesini ihlâlden, üçer yıl hapis cezasına çarptırıldılar. Verhovni Sud’a (Yüksek Mahkemeye) yapılan itiraz neticesinde mahkeme; hafifletici sebepleri göz önünde bulundurup, cezaları sekizer aya indirerek, 5 Temmuz 1996 Cuma günü, serbest bırakıldılar. Serbest kaldıktan sonra, Mehmet Ali Türkiye’ye dönmeden, bir fırsatını bularak, yarım kalan Çeçenistan seyahatini, 17 Temmuz 1996 günü tamamlamaya başlar. Çeçenistan’ın Alleroy Kasabası yakınlarında bulunan, Gensolc Köyü’ndeki Mücahidlerin karargâhına ulaştı. Burada Mücahidlerin komutanı olan Hattab ile görüştü. Aslan Mashadov-Şamil Basayev ve Yalnız Kurt lakaplı Salman Raduyev ile bağlantı kurdu. Savaşın çok şiddetli olması hasebiyle bu komutanlar, Mehmet Ali’nin emniyetini düşünerek, bulundukları mıntıkaya gelmesini istemediler. Genel Kurmay Başkanı Aslan Mashadov, o günlerde, yardımcı komutanlarından olan Dr. İslam Halimov’u ve Salman Raduyev de, askerlerinden iki kişiyi, görüşmesi için, Mehmet Ali’nin bulunduğu cepheye gönderdi. 5 gün cephede kalan Mehmet Ali Tekin, sekiz ay üç gün süren esaretten sonra, 23 Temmuz 1996 günü, Yeşilköy’de havaalanında, kalabalık bir grup tarafından karşılandı.
Selam Gazetesi’nin Sorumlu Yazı İşleri Müdürü olarak hakkında, DGM ve Fatih Adliyesi’nce, yaklaşık 25 dava açıldı. Bir yazıdan dolayı Fatih Asliye Ceza Mahkemesi’nce bir dosyadan, 1996 Temmuz ayında 1 yıl hapis cezası verildi. Mahkeme, sanığın iyi halli olduğunu göz önüne alarak cezayı tecil etti. Diğer dosyaların tamamı, 1999 yılında çıkarılan bir kanunla ertelendi.
Selam Gazetesi çalışanlarına yönelik olarak, 6 Mayıs 2000 günü başlatılan Umut Operasyonu ile göz altına alındı ve 14 Mayıs 2000 günü Ankara 2 Nolu DGM nöbetçi hakimliğince tutuklanarak Eskişehir Özel Tip Cezaevi’ne konuldu. 5 yıl süren mahkeme sonucunda, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 29 Temmuz 2005 günü yapılan son duruşmada 12,5 yıl ağır hapis cezasına çarptırıldı ve 4959 sayılı Topluma Kazandırma Yasası’ndan yararlandırılmasına karar verilerek cezası 6 yıl 3 aya indirildi. Yattığı süreyi göz önüne alan mahkeme heyeti, M. Ali Tekin’in tahliyesine karar verdi ve 5 yıl2 ay 22 günlük hapis hayatında sonra Eskişehir H Tipi Özel Cezaevi’nden tahliye edildi.