Çocukken topluyordu! Şimdilerde altın değerinde! Kilosu 2.500 TL'ye satılıyor

Bugün, 1 dekar salep üretiminin onlarca dekar buğdaya eşdeğer getiri sağlaması, onun emek ve tutkusu sayesinde yerel üretimin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.

Köyüne Dönüş ve Tarımsal Mirasın Yeniden Keşfi

Kastamonu’nun doğma büyüme insanı Ferdi Doğdu, çiftçi bir ailenin ikinci çocuğu olarak dünyaya geldi. İlköğreniminin ardından, babasının kamu kurumunda çalışmaya başlamasıyla şehir hayatına geçiş yapıldı. Ancak Ferdi, şehirdeki beton yığınları arasında kendini asla evinde hissetmediğini belirterek, "Köyüm, toprağım beni çağırıyordu" dedi.

Üniversite yıllarını Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü’nde geçiren Doğdu, ziraat mühendisi unvanını alarak hem kentteki yaşamı deneyimledi hem de çocukluğunun geçtiği köye geri dönüş yapma kararı aldı.

Askerlik görevini tamamladıktan sonra köyüne kesin dönüş yapan Ferdi Doğdu, tarımsal faaliyetlerine ek olarak amatör boks ve dağcılıkla ilgileniyor. Kastamonu’da AFAD akreditasyonlu ilk kentsel arama kurtarma STK’sında aktif rol üstlenen Doğdu, SS Kastamonu Salep ve Odun Dışı Orman Ürünleri İşletme Kooperatifi’nde başkan yardımcılığı görevini de yürütüyor.

Salep Üretimine Geçiş: Zorluklar ve Avantajlar

Ferdi Doğdu, kent hayatının getirdiği yabancılaşma ve beton yığınlarının arasında kaybolmanın ruhuna uygun olmadığını ifade ediyor. Ziraat mühendisliği okumak, ona geçmişin bilgi birikimi ile modern teknikleri harmanlayarak geleceğe dönük bir vizyon kazandırdı.

Salep yetiştiriciliğinde karşılaşılan en büyük zorluk, işçilik gereksinimi; toprak hazırlığından dikim ve hasada kadar her aşamada makine kullanılamaması, ürünün hassas yapısı nedeniyle el emeğiyle gerçekleştiriliyor. Doğru yöntemler benimsenmezse, salep yumruları zarar görebiliyor. Buna rağmen, bir dekar salep üretiminin 1 dekar buğday, arpa gibi ürünlerin üretiminden elde edilecek gelirle kıyaslandığında son derece kârlı olduğu vurgulanıyor. Günümüzde, 50 kilosu 125 bin TL gibi fiyatlarla alıcı bulan bu değerli ürün, salepin hem dondurmanın hammaddesi, hem şifa kaynağı hem de kozmetik sektöründeki kullanımıyla da sürekli talep görüyor.

Ferdi Doğdu için salep üretimi sadece ekonomik bir faaliyet değil; aynı zamanda milli kültürün, doğaya ve toprakla kurulan bağın da sürdürülebilirliğidir.
"Salep orkideleri, ülkemizde endemik olarak yetişen, geleceği tehlike altında olan eşsiz bir milli hazinedir. Bu yüzden yetiştiriciliğini yaparken sadece maddi değil, milli kaygıları da göz önüne almalısınız." sözleriyle, Doğdu, geleneksel değerlerin korunmasının önemine vurgu yapıyor. Geleneksel üretimin kaçak sökümle değil, kültürel yetiştiricilikle desteklenmesi gerektiğinin altını çizen Doğdu, salep üretiminin planlı ve sabır gerektiren uzun soluklu bir yolculuk olduğunu belirtiyor.

Ferdi Doğdu, salep yetiştiriciliğine başlamak isteyen çiftçilere ve girişimcilere şu tavsiyelerde bulunuyor:

Planlama ve Bütçeleme: Üretime başlamadan önce başlangıç alanından son hedefinize kadar ayrıntılı bir plan yapmanız gerekiyor.

Doğayı Tanıyın: Salep üretimi, doğayı ve ürününü her yönüyle tanımayı gerektirir.

Sabır ve Özveri: Ani heveslere kapılmadan, uzun soluklu bir emek vermeniz şart.

Milli ve Kültürel Değerler: Üretiminizde sadece ekonomik değil, kültürel ve milli değerleri de gözeterek hareket edin. Bu uyarılar, herhangi bir üretim dalına ani hevesle girilmemesi ve üretimin sürdürülebilirliğinin sağlanması açısından büyük önem taşıyor.

Kaynak: Milliyet