İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Söke ilçesinde bir düğün salonunda muhtarlarla ve STK temsilcileriyle bir araya geldi.
Soylu, Aydın'ın demokrasiye inanmış bir şehir olduğunu, bugün ziyaret edeceği Çakırbeyli Çiftliği'nin Türkiye'nin tarihine çok önemli bir iz bıraktığını söyledi.
Rahmetli Adnan Menderes'e yetişemediğini ancak oğlu Aydın Menderes ile çok yakın olduğunu vurgulayan Soylu, şöyle konuştu:
"Babasından, yapmak istediklerinden, ona yapılan zulümden bahsederdi. Bir daha göremeyecek olduğu babasına son bir kez sarılmasına nasıl izin verilmediğini ve o hasreti anlatırdı. Bu sohbetler sırasında ve hayatım boyunca hep şunu merak ettim, 'Acaba yaşasaydı ne olacaktı?' Bu ülkeye o zulmü yapmasalardı, Türkiye bir darbe alışkanlığını kazanmamış olsaydı, milletin demokrasi ahlakı bozulmasaydı, Türkiye kazandığı ivmeyle beraber kalkınmasını, gelişmesini sürdürseydi ne olacaktı? Herhalde 15 Temmuz'u yaşamazdık. Diğer darbeleri, 80'i, 71'i, 28 Şubat'ı, 27 Nisan'ı demokrasi dışı hiçbir müdahaleyi yaşamazdık."
"Bu millet pranga kabul etmez"
İçişleri Bakanı Soylu, Türkiye'nin 1960-2002 arasında yaşadığı tüm patinajlarının ilk adımının, Adnan Menderes'e yapılan 27 Mayıs zulmü olduğunu belirtti.
27 Mayıs'ın yıllarca bayram olarak kutlandığını ifade eden Soylu, "Diğer milli bayramların neden kutlandığını anlıyorduk. Öğretmenlerimiz, küçücük çocuklara bunu nasıl anlatsınlar, meseleyi geçiştiriyorlardı. Biz de çocuktuk, tatil oluyor diye sorgulamıyorduk ama sonra biraz büyüdükçe anladık ki aslında bize bir zulmü 'bayram' diye kutlatıyorlarmış. Millete edilen hakareti, millete vurulan bir prangayı kutlatıyorlarmış. Allah'a çok şükür, bu millet pranga kabul etmez, hepsini söktük attık. Ama acıklı olan şudur, o zihniyet bugünlere kadar geldi." diye konuştu.
"Onlar terörün vekili"
Bugün de hala aynı kafada olan insanların bulunduğuna işaret eden Soylu, şöyle devam etti:
"Bugün bir ittifak kuruyorlar. Onlar 'Millet İttifakı' diyor. İçinde milleti görseydik biz de Millet İttifakı derdik. Biz içinde şer görüyoruz, şer ittifakı diyoruz. Matruşka gibi birbirinin içine gizlenmişler. En dışta tanıdık bildik partiler var. Ama içlerinde HDP, onun içerisinde PKK, içlerinde FETÖ, onun içinde dün 27 Mayıs'ı, 71'i, 12 Eylül'ü, 28 Şubat'ı yaptıranlar, Gezi'yi tezgahlayan ve Gezi'yi kumanda edenler var. Bugün bir ittifakla değil bir organizasyonla karşı karşıyayız.
HDP, PKK'nın siyasi koludur. Bizi ne kadar kınarlarsa kınasınlar, bize ne söylerlerse söylesinler. Onlar PKK'nın vekili, onlar terörün vekili. Kendileri itiraz etmiyorlar. 'Biz PKK'nın vekili değiliz' diye bir itiraz ortaya koydular mı? Şeref madalyası olarak onu taşıyorlar. "
Doğu ve Güneydoğu'daki huzuru milletin sayesinde oluşturduklarını vurgulayan Soylu, Aydın'a da sadece 31 Mart'ta seçim için oy istemeye gelmediğin söyledi.
Doğu ve Güneydoğu'da belediyelere atadıkları kayyumların başarılarının ortada olduğunu kaydeden Soylu, "Bize, 'Doğu ve Güneydoğu'yu kapattınız buradan teröre yardım edemiyoruz ama sizin kalbinize, büyükşehirlerinize girerek belediyelerinize belediye meclisi üyesi atayarak onların bedelini ödettireceğiz' diyorlar." ifadelerini kullandı.
"İttifakı saldırılara set çekmek için kurduk'
Her alanda yaptıkları mücadelenin gelecek günlere daha iyi bir Türkiye bırakmak için olduğunu vurgulayan Soylu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın birçok şeyi başardığını, Cumhur İttifakı ile daha büyük işler başaracaklarını kaydetti.
Türkiye'nin önünde 4,5 yıl seçimsiz bir dönemin olacağını hatırlatan Soylu, "Gezi olaylarından bugüne kadar 17-25, 6-7 Ekim, 15 Temmuz, 7 Haziran'dan sonra çukur olayları, Irak'ın kuzeyinde devlet kurmak, Afrin'de terör yerleşkesi oluşturmak, bunların hepsi bize ait kurulan tezgahlardır, kumpaslardır. Arkasında kimin olduğu belli, Amerika var arkasında." dedi.
"Derdimiz toprağımızdır, vatanımızdır. Bir sokulduğumuz yerden bir daha sokulmamaktır." diyen Soylu, "Biz Cumhur İttifakı'nı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Sayın Devlet Bahçeli ile bir tane daha koltuk alalım, üç arkadaşımıza daha belediye meclis üyesi oluşturalım diye kurmadık. Cumhur İttifakı'nı, bu ülkenin üzerine yapılan saldırılara bir set çekmek için kurduk." şeklinde konuştu.
"HDP'nin PKK ile bağının olmadığını iddia edebilecek bir tek kişi var mı?"
Millet İttifakı'nı işaret ederek, 229 belediye ve il genel meclis üyeliklerini PKK temsilcilerine yazdırdığını ifade eden Soylu, "Birisi bana söylesin, HDP'nin PKK ile bağının olmadığını iddia edebilecek bir tek kişi var mı? Herkes bunu biliyor. Adayların nereden yazıldığını, nereden geldiğini, tek tek nereden yönlendirildiğini. Arkadaşlar, Kandil'den yönlendiriliyor. Kandil'i kim yönlendiriliyor. Herkes ABD'nin yönlendirdiğini biliyor." dedi.
Türkiye'nin kim olduğunu anlatma zamanının geldiğini vurgulayan Soylu, "ABD Afrin'e girme dedi mi, hatta aba altında sopa da gösterdi. Girdik mi girdik. PKK'yı kazıdık mı, kazıdık. Dertleri Irak'ın kuzeyiyle Afrin arasında bir hat kuracaklar ve Türkiye'yi Orta Doğu'dan, ticaretten, kültüründen ayırmaktı. Yapabildiler mi, yapamadılar. Biz karar vermedikçe kimse bu coğrafyada oyun oynayamaz." diye konuştu.
Uyuşturucu ticaretine yönelik operasyonlara değinen ve "polis uyuşturucu satıcı gördüğü zaman, ayaklarına sıksın" dediğini anımsatan Soylu, şöyle devam etti:
"Yanlış mı demişiz? Söke'de de birtakım işler kulağıma geldi. Eğer iki ay içerisinde ben, uyuşturucu satıcılarını analarından doğduğuna pişman ettirmezsem, benim adım Süleyman Soylu değil. Arkadaşlarıma gereğini söyledim. Bakalım el mi yaman bey mi yaman. Cumhuriyet tarihinin en büyük uyuşturucu operasyonlarını yapıyoruz. Bir günde 7,2 ton esrar yakaladık. Avrupa'nın 18 ülkesinin bir yılda yakaladığından daha fazla yakaladık. 1,5 ton eroin yakaladık. Cumhuriyet tarihinde böyle yakalamalar yok. Bin 300 kilo eroin yakaladık. 2018'de toplam yakaladığımız kokain miktarı 1 tondu, iki ayda 1 tonu aştık. 260 ton bonzai yapabilecek madde ele geçirdik iki ay içinde."
Soylu, bütün terör örgütlerinin ayağına bastıklarını, "275 mafyayı" çökerttiklerini söyledi.
Tüm çabalarının annelerin evlatlarını sabahleyin okula gönderirken huzurlu olması için olduğunu dile getiren Soylu, "Sabah namazına giden amcalarımız namaza giderken huzurlu bir şekilde gidecekler. Bizim şehirlerimizi dünyanın en güvenli şehirleri olacak. Bunu yapmak üzere çok ciddi adımlar atıyoruz. Bir çok şeyi çok iyi noktada iyileştirerek devam ediyoruz." ifadelerini kullandı.
2017'de trafikte 7 bin 427, 2018'de 6 bin 683 kişinin hayatını kaybettiği bilgisini paylaşan Soylu, bunların yanında sakat kalanların ve işinden gücünden olanların da bulunduğunu aktardı.
"Boynumuzu Kandil'in önünde eğik bırakmayın"
Sözü yerel seçime getirerek vatandaşlardan güç istediklerini vurgulayan Soylu, şunları kaydetti:
"31 Mart akşamı Cumhur İttifakı'nda bir zafiyet olursa, çok net söylüyorum, ertesi sabah 6 yaşındaki çocukların eline taşı verirler, kaymakamlıkları ve valilikleri alt üst ederler. Ben bunların ne kadar acımasız olduğunu, ne kadar bedbaht olduklarını biliyorum. Bizim boynumuzu Kandil'in önünde eğik bırakmayın. Kürt kardeşlerimizi mağdur eden PKK ve HDP'dir. Şimdi onları bir mağdur eden daha var, Kılıçdaroğlu. Allah'ınızı severseniz ne Söke Belediyesine ne de Aydın Büyükşehir Belediyesine Kılıçdaroğlu'nun ayağını, adımını zafer naralarıyla attırmayın. Çünkü Truva atı olarak geliyor buraya. PKK'nın temsilcilerini taşıyor. Yarın belediye meclislerini kazanırlar, oraya otururlar ve 'şu sokağa şu teröristin adını verecekseniz' derler. Orada o dilekçeyi verdikleri andan itibaren o belediye meclisi birbirine girer. Kimse de bunu durduramaz. Yapmak istedikleri Türkiye'nin bütün şehirlerine nifak tohumları ekmek ve günü geldiği zaman Türkiye'yi karıştırmaktır. Son yarım asırdır ilk kez Türkiye'de 4,5 yıl seçimin olmayacağı bir döneme giriyoruz. Bu 4,5 yılda da bizim anamızdan emdiğimiz sütü burnumuzdan getirebilmek için ellerinden geleni her şeyi yapacaklar. Bu fırsatı bunlara vermeyelim.
Benim için İstanbul'da İmamoğlu Truva atıdır. Ankara'daki Mansur Yavaş Truva atıdır. İzmir'dekinin adını sanını da bilmem o zaten çalmadan oynuyor. Bu kadar iyi ve huzurlu giden Türkiye'yi allak bullak etmek isteyenlere, güçten düşürmek isteyenlere ne olursunuz müsaade etmeyin."
Programa, MHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Depboylu, AK Parti Aydın Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Savaş, AK Parti Aydın İl Başkanı Ömer Özmen de katıldı.