Eğitim, her şeyin altın anahtarı!
Köy okulları ve köylerin yeniden hayatın merkezi haline gelmesi, kentlere olan baskıyı da azaltacak ve sosyal refahı daha yukarılara çekecektir.
Dünya bilimine en fazla katkıda bulunan ülkeler, dünyanın en müreffeh ülkeleri.
Eğitim olmadan bilim, bilim olmadan da kalkınma olmuyor.
Eğitime, bilime, üretime dayalı topyekûn kalkınma olmadan da kuvvetler ayrımı olmuyor yani tam demokrasi gerçekleşmiyor.
İşte bu yüzden, Cumhuriyet’in ilk yıllarında olduğu gibi eğitimi en kılcal damarlarımıza kadar yaymalıyız. Kapalı olan köy okullarını ve yenilerini mutlaka açmalıyız.
Sonra da “Ülkemin her yeri benim vatanım ve ben oraya koşa koşa giderim” diyen öğretmenler yetiştirmeliyiz. Ama her şeyden önce, dünkü yazımızda da dikkat çektiğimiz gibi amaç ve hedeflerimizi belirlemeliyiz!..
“Zaten var” diyenler mutlaka çıkacaktır, peki o zaman nerede ve niye uyulmuyor?..
Köy okulları?