Emniyet şeritleri ve vicdansız dünya
Yasalar ve kurallar durduk yerde konulmuyor!Ama nedense, kuralları da yasaları da çiğneyenlerin en başında kural koyucular geliyor.Örneğin İstanbul’da en önemli güzergâhlarda emniyet şeridi kalmadı.Yolları...
Yasalar ve kurallar durduk yerde konulmuyor!
Ama nedense, kuralları da yasaları da çiğneyenlerin en başında kural koyucular geliyor.
Örneğin İstanbul’da en önemli güzergâhlarda emniyet şeridi kalmadı.
Yolları genişleteceğiz diye, emniyet şeritlerini yok ettiler.
Gazetemizin merkezi hastaneler bölgesinde ve gün boyu ambulansların acı sirenlerini dinliyoruz. Çünkü emniyet şeridi olmadığı için trafiğe takılıp kalıyorlar...
Peki, bu emniyet şeritlerini yok eden kim?
Onu denetlemekle sorumlu olan belediyeler yani kamunun ta kendisi!
Bir Allah’ın kulu da kalkıp, belediyelere, sen nasıl emniyet şeridini kaldırırsın diye hesap sormuyor!
Vali nerede, trafik müdürü nerede, ilgili bakanlar, Başbakan nerede?..
Keşke bir yasa çıkarılsa da onlar da eskortsuz bir şekilde vatandaş gibi seyahat etseler.
İşte o zaman gerçeği görecekler ama halktan öylesine koptular ki emniyet şeritlerinin kaldırıldığından haberleri olduğunu bile sanmıyorum...
Peki ya kırmızı çizgiler, yasalar ve iş işten geçtikten sonra söylenenler...
Yaz ayları geldiğinde, yüreğim cız eder.
Çünkü hemen her gün onlarca insanımız boğulur ve ekranlarda kurtarma ekiplerinin karadan, havadan, denizden yaptığı çalışmaları görürüz.
Peki o seferberliği, neden o ölümler yaşanmadan önce yapmazlar ki?
Örneğin boğulma tehlikesinin çok yoğun olduğu plajlarda koruma, kurtarma ekipleri var mı diye niye denetlenmez? Olmayanlar niye kapatılmaz!..
Sahillerde plajların içinde jet-skiler cirit atıyor, onlarca can aldı ama zerre kadar denetim yok. İlle daha fazla insanımızın ölmesi mi gerekiyor!..
Bile bile ölüm!
Günlerdir küçük Aylan’la yatıp, Aylan’la kalkıyoruz. Bütün dünya ona ağlıyor.
Herkese kızıyoruz.
Kızmakta da bin kere haklıyız!