Güven erozyonu, TEOG ve YGS
Hemen her kesimde müthiş bir güvensizlik var.Dünya geneline baktığınızda da durum farklı değil.Neredeyse hiçbir ülke bir diğerine canı gönülden güvenmiyor. AB, NATO, Arap ya da Müslüman ülkeler...
Hemen her kesimde müthiş bir güvensizlik var.
Dünya geneline baktığınızda da durum farklı değil.
Neredeyse hiçbir ülke bir diğerine canı gönülden güvenmiyor.
AB, NATO, Arap ya da Müslüman ülkeler ve benzeri ittifaklar da güven erozyonu yaşıyor...
Her ne kadar mümkün olmasa da, dünyadan bize ne, biz kendimize bakalım noktasına geldiğimizde ise karamsarlığımızın dozu daha da artıyor!
Fırtınada dümeni kırılmış gemi misali, bir o yana bir bu yana savrulup duruyoruz.
Birimizin doğru dediğine diğerimiz yanlış diyor, orta noktada buluşamıyoruz.
Hemen herkesin ağzından birlik çağrıları çıkarken, ilk delen yine kendimiz oluyoruz.
Ona güvenilmez, bununla yola çıkılmaz, onlardan bize hayır gelmez diye, sanki yeterince ayrışmamışız gibi daha da birbirimizden kopuyoruz.
Eskiden, en azından acılarda birleşirdik.
Şimdi onun acısı beni, benim acım da onları ilgilendirmez noktasına geldik.
Duygularımızla değil de, aklımızla mantığımızla düşündüğümüzde, bunun ne kadar yanlış olduğunu görüyoruz ama değişen bir şey olmuyor.
Bugün için en büyük sorunumuz terör gibi gözükse de, asıl daha büyük sorun, birbirimize duyduğumuz güvensizliktir.
Elbette sorunlarımız var, elbette hesap verilmesi gereken hatalar var ama şimdi başımızdaki daha büyük belalara odaklanmalıyız.
Şimdi değil de ne zaman diyenler mutlaka çıkacaktır.
Haklılar ama ne olur öncelik sıramızı doğru belirleyelim.
Aramızdaki güven erozyonunu daha da artırıp, birbirimizi yemeye devam ettiğimiz sürece, terör girdabından kurtulamayız.
Gelin önce onun üstesinden gelelim!..