Hukuk gün gelir herkese gerekir!

Hukukun olmadığı yerde, her şey teferruattır. Hata yapılmaz mı, elbette yapılır. Pardon denilip düzeltilemez mi, elbette düzeltilir. Ama eğer, en temel yasal haklar da yok sayılırsa işte o zaman hiç hoş olmaz!   Hele ki bu, geleceğimiz olan gençlere karşı yapılıyorsa!.. ÖSYM, ülkemizin en güvenilir kurumlarından biriydi. Ama şu an için bir anket yapılsa, ilk 10’a hatta ilk 100’e girer mi, bilemiyorum. YGS ile ilgili çok fazla itiraz var. Kafalar karma karışık. ÖSYM’ye düşen görev, itiraz edilen soruları inceleyip karara bağlamak ama bunu yapmıyor. Daha da vahimi adeta yargı yolunu tıkıyor!!! ÖSYM kılavuzuna göre, hatalı sorular için 3 günlük itiraz süresi var ve bu süre, önceki gün sona erdi. Yargıya gitmek için ise 10 günlük süre tanınıyor ve bu da 23 Mart’ta bitecek. Sonuçlar ise 25 Mart’ta açıklanacak? Peki, ÖSYM’ye yapılan itirazlar sonuçlanmadan, yargıya gitmek mümkün mü? Normal koşullarda hayır. Çünkü önce ilgili kuruma itiraz edip, onların bu konudaki cevabını görmek gerekiyor. Yani mahkemelerin ÖSYM’nin 25 Mart’ta yapacağı açıklamayı görmeden, adayların yapacağı başvuruları kabul etmesi çok zor. O açıklama beklendiğinde de 10 günülük süre bitmiş olacak. Anlayacağınız ortada karma karışık bir durum söz konusu ve içinden nasıl çıkılacak tam bir muamma. Oysa, 3 günlük itiraz süresinde gerçekleşen tüm itirazlar, 24 saat içerisinde karara bağlanıp, kamuoyuna ilan edilse ve açıklanan karardan memnun olmayanlar da, 10 günlük yasal süre bitmeden yargıya gidebilse hiçbir sorun yaşanmayacak. Açıklamayı geciktirip, yargıya gitmenin yolu kesilmeye çalışılıyor ki, bunu da anlamak mümkün değil…