Karda, kışta yaşamayı öğrenmek için daha kaç bin yıl gerekecek?
Kış oldu mu, birçok kentimizde yaşam adeta duruyor. Oysa dört mevsim, bu topraklarda milyonlarca yıldır yaşanıyor. Çok daha çetin kış şartları gördük, görmeye de devam edeceğiz. Akıl, bilim ve...
Kış oldu mu, birçok kentimizde yaşam adeta duruyor.
Oysa dört mevsim, bu topraklarda milyonlarca yıldır yaşanıyor.
Çok daha çetin kış şartları gördük, görmeye de devam edeceğiz.
Akıl, bilim ve yaşanmışlıklar, önlem alınırken, 15-20 yıllık öngörüleri değil, yüzlerce hatta binlerce yıllık doğa koşullarının
göz önünde bulundurulmasını zorunlu kılar.
Peki, biz ne yapıyoruz?
Tam tersini.
Günü kurtaralım, yarına Allah kerim mantığı, yaşadığımız her türlü sorunun ana nedeni.
Yoksa anlı şanlı yetkililer çıkıp da son kırk yılın en kötü kışı yaşanıyor, seraları, kentleri su basması, şehirlerde hayatın durması bu yüzden diye açıklama yapıp, kendilerini haklı çıkartmaya çalışmazlardı.
Uçaklarda arıza ihtimali milyonda bir olan konularda bile önlem alınır, bulaşıcı hastalıklar konusunda koruyucu aşılardan asla vazgeçilmez, kentler kurulurken de o coğrafyanın binlerce yıllık mazisi gözden geçirilir...
Her türlü ihtimal göz önünde bulundurularak, dere yataklarına inşaat izninin verilmemesi, geniş su kanallarının yapılması bu yüzdendir...
Ama biz ne yapıyoruz? Tam tersini.
Tıpkı, kar yağdığında, mazeretlerin arkasına saklanan yetkililerin yaptıkları gibi!..
Hayat durdu!
Türkiye beyaza büründü.
Hayat büyük ölçüde durdu.
Okullar ve işyerlerinin pek çoğu tatil.
Halk, son birkaç gündür sokağa çıkamıyor.
Özellikle de İstanbul gibi büyük kentlerde.
Çünkü yürümek, araç kullanmak, toplu taşıma araçlarına ulaşmak, maceranın ötesinde, gözü karalık gerektiriyor.