Milliyet’te 40. yıl (1)

Kırk yıl uzun bir süre gibi gözükse de bizim sektörde daha yolun yarısı gibi. Duayen abilerimize baktığımızda her biri 60-70 yılı geride bıraktı.  Yarım asrı aşan bir meslek yaşamı, pek...

Kırk yıl uzun bir süre gibi gözükse de bizim sektörde daha yolun yarısı gibi. Duayen abilerimize baktığımızda her biri 60-70 yılı geride bıraktı.  Yarım asrı aşan bir meslek yaşamı, pek çok meslek için “dinozorluk” olarak algılansa da, tarihe tanıklık eden gazete ve gazeteciler için dünyanın her yerinde olmazsa olmazların başında geliyor.  Duayen Beyaz Saray muhabirlerinin en az üç beş başkanla çalıştıkları ve yeni gelen her yeni başkanın yaptığı ilk işlerden birinin onların deneyimlerini dinlemek olduğu hep söylenir. Kırk yıl önce Milliyet’in en çömezlerinden biriydim, bugün hâlâ en eskilerden biriyim diyemem. 12 Eylül sonrasındaki tüm Milli Eğitim Bakanlarını, YÖK Başkanlarını çok yakından takip ettim, anaokulundan üniversiteye tüm gelişmeleri yakından izledim, sorunlara ve çözümlere hepsinden daha çok vakıf oldum ama hâlâ hem gazetecilik adına hem de eğitim adına katedilecek çok yol var.  Aramızdan ayrılan abi ve ablalarımızın pek çoğu Atatürk döneminde de görev yapmış ve Cumhuriyet’e tanıklık etmişlerdi. Keşke onların bu deneyimlerini, birikimlerini 100. Yıl etkinlikleri çerçevesinde ekranlarda izliyor olabilseydik.  Seçim atmosferine kapılıp Milli Mücadele’nin 100. Yılı...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Öğretmen, öğretmen, öğretmen! 22 Kasım 2024 | 166 Okunma Eğitim nedir, ne değildir?.. 20 Kasım 2024 | 314 Okunma Pazar keyfi 17 Kasım 2024 | 58 Okunma Hatada ısrar mı erdem, dönmek mi? 15 Kasım 2024 | 227 Okunma Sosyal bilimleri ne zaman ciddiye alacağız? 13 Kasım 2024 | 143 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar