Öğretmenler neden mutsuz?
Öncelikle atanan, atanmayan, ücretli, sözleşmeli, kadrolu, özel de ya da devlette, eğitim fakültesi öğrencisi ya da emekli tüm öğretmenlerimizle birlikte kendini öğretmen gibi hisseden, çocuklarımıza öyle...
Öncelikle atanan, atanmayan, ücretli, sözleşmeli, kadrolu, özel de ya da devlette, eğitim fakültesi öğrencisi ya da emekli tüm öğretmenlerimizle birlikte kendini öğretmen gibi hisseden, çocuklarımıza öyle ya da böyle bir kelime öğreten, eğitimin önemine canı gönülden inanan ve bu yönde çaba gösteren tüm eğitim sevdalılarının “Öğretmenler Günü” kutlu olsun… Yılda bir de olsa öğretmenlerimizin gönülleri okşayan sözler bugün yine havalarda uçuşacak. Kimileri ters tepecek, kimilerine gülüp geçilecek, kimilerine de buna da şükür denilecek… Öğretmenlerimiz mutsuz hem de çok mutsuzlar. Bu konuda onlarca neden sayılabilir ve pek çoğu da ekonomik değil!.. Eğitim sendikalarımız Öğretmenler Günü’ne yönelik peş peşe anketler yapıyor, bilinen sorunları bir kez daha gözler önüne seriyorlar. Umarız bu kez ciddiye alan birileri çıkar!.. Öğretmenlerimizin yaşadıkları çileyi, yaptıkları fedakarlıkları, beklentilerini ve en önemlisi de unutulmuşluklarını, çaresizliklerini, yalnızlıklarını herkes duydu ama asıl duyması gerekenler duymuyor. Duysalar da çare üretemiyorlar. Üretseler de yeni sorunlar yaratmanın ötesine geçmiyorlar… Daha önce de defalarca yazdık, bu özel günde bir kez daha hatırlatmakta...