Öğretmenlerin can güvenliği (2)
Öğretmen- lerimizin onlarca sorunu vardı, terörle birlikte, şimdi onlara bir yenisi daha eklendi.Umarız bu yazı, bu konuda yazdığımız son yazı olur.Çünkü eğer eğitimde huzur yoksa evlerde de huzur olmaz...
Öğretmen- lerimizin onlarca sorunu vardı, terörle birlikte, şimdi onlara bir yenisi daha eklendi.
Umarız bu yazı, bu konuda yazdığımız son yazı olur.
Çünkü eğer eğitimde huzur yoksa evlerde de huzur olmaz, ülkede de.
İşte bu yüzden, öğretim kurumlarımızın ve öğretim elemanlarımızın moral değerlerini ve can güvenliğini fazlasıyla ciddiye almamız gerekiyor...
Huzur neden önemli?
Öğretmenlerimizin dört gözle beklediği ağustos ataması nihayet 15 Eylül’de gerçekleşecekmiş. Kadroların üçte ikisi sıcak bölgelerde.
Atanıp da gitmezseler ne olacak?
Yine aynı şekilde, Doğu ve Güneydoğu’da görev yapmalarına rağmen, son yaşanan olaylardan etkilenerek, bir şekilde oraya gitmeyenlerin yeri nasıl doldurulacak?
Okulların çoktan açılması gerekirdi. Ertelendi. Ama belli ki MEB hâlâ yeni öğretim yılına hazır değil.
Öğretmen konusu bu şekilde de diğer konular farklı mı, alın birini vurun diğerine... Yeni öğretim yılı sorunsuz başlamalı.
20 milyona yakın öğrenci var.
Eğer okulda huzur olmazsa, evlerin de huzuru kalmaz.
İşte bu yüzden, yeni öğretim yılına çok daha iyi hazırlanmalıyız.
Öğretmen açığı var diye, yoldan geçenleri alıp sınıfa öğretmen diye sokmak da yanlışların büyüğü olur... Kapıda yarım milyona yakın öğretmen atama beklerken!..
Belki de tercihe bağlı öğretmen uygulaması getirilebilir.
KPSS’de belli bir puanın üzerinde alan adaylara bölge tercihi sunulabilir!..