ÖSYM, bu haksızlığa ne zaman son verecek?
Üniversite giriş sınavlarında, bir puanla on binlerce kişi yer değiştiriyor.Yani 15-20 puanlık bir kayıp sizi bir anda en az 150 bin kişinin arkasına itiyor!..Binde birlik bir puanın bile çok önemli olduğu bir...
Üniversite giriş sınavlarında, bir puanla on binlerce kişi yer değiştiriyor.
Yani 15-20 puanlık bir kayıp sizi bir anda en az 150 bin kişinin arkasına itiyor!..
Binde birlik bir puanın bile çok önemli olduğu bir süreçte, yanlış bir tercih nedeniyle herhangi bir fakülteyi kazandıysanız yandınız.
Kazandığınız bölüme gidip kaydınızı yaptırmasanız dahi, orta öğretim başarı puanınız bir sonraki yıl yarı yarıya düşüyor.
Peki, niye?
Güya siz bir başkasının hakkını yiyormuşsunuz!
Oysa boş kalan o kontenjana ek yerleştirmeyle öğrenci alınıyor. Yani bir hak kaybı ya da istismar söz konusu değil!
O halde bu ağır ceza uygulaması hâlâ niye devam ediyor?..
Yeni ÖSYM yönetimi umarız çarpıklığa da el atar!
Anayasa değişiyor ama...
Anayasa’nın değiştirilemez maddelerinin bile tartışıldığı bir ortamda, ÖSYM’nin saçma sapan kuralları niye hâlâ değişmez, anlamak gerçekten de mümkün değil!
Hemen her yıl on binlerce, hatta yüz binlerce gencin çalınan yılları söz konusu ama bu kimsenin umurunda değil.
Binmişiz bir alamete, gidiyoruz kıyamete örneğinde olduğu gibi sanki hipnotize edilmişçesine, ÖSYM’nin her kuralına Tanrı buyruğuymuş gibi sorgusuz sualsiz biat ediyoruz.
Oysa bu kurum, yanlışsız bir sınav bile yapamıyor, soruları sınavdan önce elden ele dolaştı ve hakkındaki şaibeler yüzünden güvenirlik sıralaması dibe vurdu!...
İşte böylesi bir ortamda, yıllar önce konulan bu saçma sapan kuralın değiştirilmesi zamanı geldi de geçiyor.
Eğer bu konuda ille de bir yaptırım söz konusu ise cezaların en büyüğü YÖK’e, ÖSYM’ye ve Maliye’ye verilmelidir.
Çünkü hemen her yıl 200 bine yakın kontenjan boş kalıyor ve heba olan milli servetin hesabı kimseye sorulmuyor.
Yanlış bir tercih yaptı ve bir kontenjanı kısa bir süreliğine de olsa işgal etti diye gençlerin geleceğine ağır darbe vuran bu kurumlar acaba niye hiç sorgulanmazlar? Niye terfi üzerine terfi alırlar? Bunu hiç düşündünüz mü?..
Puan düşmesin!
Üniversite önündeki yığılma, istense birkaç yıl içerisinde eritilir ama istenmiyor!
Bu yığılma, dün olduğu gibi bugün de sadece ve sadece dershanelerin işine yarıyor.
Ha bu arada, sakın ola hiç kimse dershaneler kapanmadı mı ki diye kafa yormasın.
Yollarına aynen devam ediyorlar, değişen sadece isimleri oldu!
Peki, üniversite kontenjanlarını boş yere işgal edip başkalarının hakkını yiyenlere yönelik hiçbir müeyyide uygulanmasın mı?