Proje okullar, kim için, ne için, nereye kadar?

Bir eğitim sistemiyle bu kadar oynanır mı? Oynanmaması gerekir. Ama nedense, biz de oynayan oynayana!.. Eğitim sistemimizin reform yorgunu haline geldiğini bilmeyen yok. Öylesine yüzeysel reform paketleri açılıyor ki, bir süre sonra, bu...

Bir eğitim sistemiyle bu kadar oynanır mı?


Oynanmaması gerekir.

Ama nedense, biz de oynayan oynayana!..

Eğitim sistemimizin reform yorgunu haline geldiğini bilmeyen yok.

Öylesine yüzeysel reform paketleri açılıyor ki, bir süre sonra, bu projeyi hayata geçirenler bile sahip çıkmıyor.

Son 20 yılda çöpe atılan projelere bir bakın!

Açıklandıklarında hemen hepsi de Cumhuriyet tarihinin en önemli projeleriydi.

Hani, şimdi neredeler?

Daha da önemlisi, onları sunanlar, hayata geçirenler, eleştirenleri eleştirenler nerede?..

Proje okullar projesi de onlardan biri.

Ne bir mantığı var ne de doğru bir zamanlaması!

Ben yaptım demekle de olunmuyor!

Eğer ille de bir projeyi hayata geçirmek istiyorsanız, önce inandırmanız gerekir!..

Tedirginliğe değdi mi?

Proje okullar günlerdir ayakta.

Görünen o ki bu protestolar daha uzunca bir süre devam edecek. Çünkü bu projenin bu okullara yarar değil, zarar getireceğine inanılıyor.

Aksini savunanlar, bunun gerekçelerini de ortaya koymak ve öğrencisinden velisine, öğretmeninden mezununa herkesi inandırmak zorunda.

Yoksa bu projenin ömrü de kelebeğin ömründen daha uzun olmaz!

Elinizdeki gücü onarmaya değil de sıradanlaşmaya harcarsanız, belki bugün için istediğinizi yapabilirsiniz ama onun devamı gelmez.

Bunun böyle olduğuna ilişkin onlarca örnek sayabiliriz...

Örneğin yabancı dil konusu. Gelecek yıl tüm ortaokullara hazırlık sınıfları koymaya hazırlanan MEB, o hazırlık sınıflarını daha birkaç yıl önce kaldıran MEB değil miydi?..

Amaç üzüm yemek mi?

Proje okullar kapsamında, 8 yılını dolduran öğretmenlerin yer değiştirmesinden daha doğal ne var deniliyor?

Haklılar ama böylesi kararlar, akşam alınıp, sabah uygulanırsa, her şeyin ötesinde, insana saygının olmadığının bir göstergesi olur.

Rektörler de iki dönemden fazla yani 8 yıldan fazla görev yapamıyor!

Peki, bu 8 yıl kuralı neden diğer mesleklere değil de sadece eğitimcilere uygulanıyor?

Gidin bakın, eğitimde dünya markası olan okullarda böyle bir uygulama var mı?..

Daha da önemlisi, bu okullarda uzun süre görev yapmanın hangi sakıncaları ortaya çıktı ki böyle bir karar alındı?

Ve yerlerine atananlar ya da atanacaklar nasıl seçilecek?..

Ne yapılmak isteniyor?

Beğenenler olur, olmaz, o onların takdir edeceği bir şey ama bu okulların hemen hepsi, kendilerini kanıtlamış örnek okullarımız.

Diğer okullarımızı onların seviyesine çıkartacağımıza, bunları onların seviyesine indirmeye çalışıyoruz ki bu hiç hoş bir şey değil.

Reformun her türlüsüne evet ama önce bir mantığı olmalı, sonra da sürdürülebilir bir altyapısı bulunmalı.

Yoksa macera olmanın ötesine geçemez...

Eğer bu okullar, gerçekten ciddiye alınıyorsa, önce temel sorunları çözülmeli.

Örneğin İstanbul Erkek Lisesi’nin yurt binası bir an önce depreme dayanıklı hale getirilmeli ki öğrencileri göçebelikten kurtulsun...

Kabahatleri iyi olmak mı?

Bu okullardan mezun olanlar, modern Türkiye Cumhuriyeti’ni inşa ettiler.

Bugün bacası tüten her fabrikada, atılan her temelde, dünyaya satılan her üründe, sanatta zirveye ulaşan her eserde, idarede, yargıda, tıpta, her yerde onların imzası var.

Gelişmelere sessiz kaldıklarına bakmayın.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Öğretmen, öğretmen, öğretmen! 22 Kasım 2024 | 441 Okunma Eğitim nedir, ne değildir?.. 20 Kasım 2024 | 323 Okunma Pazar keyfi 17 Kasım 2024 | 59 Okunma Hatada ısrar mı erdem, dönmek mi? 15 Kasım 2024 | 228 Okunma Sosyal bilimleri ne zaman ciddiye alacağız? 13 Kasım 2024 | 143 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar