Sahipsiz eğitim!
Eğitime gönül veren politikacılarımız, devlet adamlarımız, bürokratlarımız, il ve ilçe milli eğitim müdürlerimiz, okul müdürlerimiz ya hiç olmadı ya da yeterince olmadı. Olmadığı...
Eğitime gönül veren politikacılarımız, devlet adamlarımız, bürokratlarımız, il ve ilçe milli eğitim müdürlerimiz, okul müdürlerimiz ya hiç olmadı ya da yeterince olmadı.
Olmadığı için de fiziksel ve sayısal olarak her ne kadar büyüdük, geliştik, çağ atladık gibi göstermeye çalışanlar olsa da maalesef bir arpa boyu yolu bile kat edemedik.
Mehter takımı gibi, iki ileri bir geri gittik. Çoğu zaman da tam tersi oldu...
Şimdi sizinle paylaşacağım çok çarpıcı, bir fotoğrafı sakın ola hiç kimse münferit bir olay diye hafife almasın çünkü eğitimde gelinen son nokta bu!
Çalışanı gören yok
Bir ortaokulda matematik öğretmeniyim.
Bu yıl hem kendim hem de öğrencilerim için verimli olacağını düşündüğüm çalışmalara imza atmak istedim.
Yaptım da ama sonuç?
Beni çalışmaya küstüren, meslekten soğutan bir çalışma oldu.
İlk olarak ‘Bu Benim Eserim’ proje yarışmasında 2 projeyle okulumuzu ve ilçemizi Marmara Bölgesi sergisinde temsil ettik.
Çeşitli kolejler, BİLSEM’ler ve az sayıda devlet okulunun katıldığı 120 proje vardı sergide.