Sınavkolik olduk!

Milyon- larca veli ve öğrenci günlerdir hop oturup hop kalkıyor.
Sinir katsayıları tavan yapmış durumda.
Kendisi, çocuğu ya da yakını liseye ya da üniversiteye girecek olan birine bir dokunun bin ah işitin.
Hemen hepsi TEOG ve LYS’de yaşananlar yüzünden darmaduman olmuş durumdalar...
MEB daha önceki sınavlarda olduğu gibi bu yıl da her şeyi eline yüzüne bulaştırdı.
Keşke bu kadarla kalsa!
Önümüzdeki günlerde daha büyük eziyetler yaşanırsa hiç şaşırtıcı olmaz. Çünkü ne yapmaya çalıştıklarını anlamak mümkün değil.
Yeni bir hükümetin bir an önce kurulmasını herkes çok istiyor ama en çok da eğitim camiası. Yoksa, yol kat etmeleri mümkün değil...
ÖSYM’deki görev değişikliği, yeni oluşumları da beraberinde getirdi.
Bir önceki yönetim her şeyi hızlı yapmak için çaba harcardı. Şimdikiler ise her şeyi ağırdan alıyor.
Bu da adayları çıldırtmaya yetiyor da artıyor.
En garibi de, gerek MEB’in gerekse ÖSYM’nin, en çok konuşmaları gereken bir dönemde, sessizliğe bürünmeleri.
Veli ve öğrenciler anbean açıklama beklerken, onlar üç maymunu oynuyor, sanki hiçbir şey yokmuşçasına davranıyorlar ki bunu anlamak da mümkün değil!..
Güya eziyet azalacaktı!
Liselere ve üniversiteye girişte eskiden tek sınav vardı. Giriliyor, çıkılıyor ve bu eziyet bir defa yaşanıyordu.
Kayıtlar da çok uzamıyordu.
Sonra bazı aklı evveller çıktı. Sınav sayısını artırırsak, eziyet azalır dediler ve hem sınav sayısını çoğalttılar hem de uzunca bir döneme yaydılar.
Peki, eziyet azaldı mı?
Evet diyeni bulmak zor.
Yine aynı şekilde kayıt dönemleri de uzadıkça uzadı, daha karmaşık ve içinden çıkılamaz hale geldi.
Peki, bütün bunlar niye yapılıyor?
Veli ve öğrenciye eziyet çektirmek, Ankara’da birilerinin hoşuna mı gidiyor?
Birileri bunu iş edinip araştırsa eminim ki altından çok ilginç sonuçlar çıkacaktır!