Tarihi ciddiye almayanlar tarihi yeniden yaşarmış!
Tarih müthiş bir şey! Hele ki doğru kaynaklardan aktarılırsa. Hele ki objektif bir bakış açısıyla irdelenirse.Yılda en az birkaç kez de olsa, tarihçilerle bir araya geliyor, doğup...
Tarih müthiş bir şey! Hele ki doğru kaynaklardan aktarılırsa. Hele ki objektif bir bakış açısıyla irdelenirse.
Yılda en az birkaç kez de olsa, tarihçilerle bir araya geliyor, doğup büyüdüğümüz toprakların yakın tarihini, 80 yıllık bir gecikmeyle anlamaya çalışıyoruz.
Haymana, başkent Ankara’nın en yakın ilçelerinden biri. Hani Mustafa Kemal’in “Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır” dediği yer.
Milli Mücadele yıllarını hatırlayın. Düşman Ankara’ya kadar gelmiş ve düştü düşecek. Başkentin daha içlere, Kayseri’ye taşınmasının düşünüldüğü o zor yıllar.
Yunan orduları yaka yıka Anadolu içlerine kadar gelmiş ve başkentin kapısına dayanmış. Ankara düşerse, Türkiye Cumhuriyeti de düşecek ve belki de bugünlere hiç gelinemeyecekti...
Dur durak bilmeden ilerleyen düşmanın, durduğu ve İzmir’de denize dökülmek üzere adım adım püskürtüldüğü o “Son Kale” Haymana.
Çanakkale Zaferi’nin önemi ne ise, Haymana’nın önemi de o. Ama bu bir türlü ne bu topraklarda doğup büyüyen bizlere ne de dünyaya anlatıldı.
Oysa Türk ordusunun en büyük zayiat verdiği, en çok subay kaybettiği, Mustafa Kemal’den İnönü’ye dönemin en önemli komutanlarının karargâh kurduğu, her metrekaresi şehit kanlarıyla sulanan topraklar burada ve hiç kimse bunun farkında değil.