Vakıf üniversitelerine YÖK karnesi!
YÖK, Vakıf Üniversi-teleri 2018 diye çok çarpıcı bir kitap yayımladı.Bazı eksikleri olsa da vakıf üniversitelerinin tüm ipliklerini pazara çıkarıyor.Yani bir anlamda takke düşüyor, kel...
YÖK, Vakıf Üniversi-teleri 2018 diye çok çarpıcı bir kitap yayımladı.
Bazı eksikleri olsa da vakıf üniversitelerinin tüm ipliklerini pazara çıkarıyor.
Yani bir anlamda takke düşüyor, kel görünüyor!
Kitapta öyle tablolar var ki adeta şok oluyorsunuz.
Örneğin, vakıf üniversitelerinden birinde başarı skalası 90 iken, diğerinde 10!
Daha da önemlisi, özellikle tercihler döneminde, sesini en fazla yükselten üniversitelerin hemen her konuda performans açısından en diplerde yer alması, adayların nasıl yanıltıldığını çok çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor.
Örneğin ALES, TUS, KPSS, YDS sıralamaları çok ilginç!
İngilizce eğitim yapıyoruz iddiasında olup, İngilizce başarı yüzdesi yerlerde sürünenler var.
Batılı benzer üniversitelerde, üniversitelerin en önemli prestij kaynaklarından biri de aldıkları Ar-Ge projeleridir.
Bu konuda da üniversiteler arasında öylesine derin uçurumlar var ki eğer üniversite bu ise diğerleri ne sorusunu sormadan geçemiyorsunuz!
Örneğin bazı üniversiteler var ki aldıkları Ar-Ge desteği 30-40 üniversitenin toplamından daha fazla.
Kalite hak getire!
Makale, atıf, bilimsel doküman, mezun ve doktora sayısı ile öğrenci-öğretim üyesi oranına göre yapılan bir değerlendirmede en tepedeki üniversitenin toplam puanı 702, en alttakinin ise 92.
Bu kadar fark olur mu?
Kesinlikle olmamalı.
YÖK, bu konuda bir araştırma yapmamış ama aynı makas aralığı öğrenci alımında da var!
Tam burslu öğrenciler ile paralı öğrenciler arasındaki puan farkı, 300’ü aşan üniversiteler var ki bu öğrencilere aynı eğitimi vermenin cinayetten hiçbir farkı yok!
Tıp, Diş, Eczacılık gibi sağlığımızı ilgilendiren konularda, gönül ister ki aynı puan aralığındaki öğrenciler alınsın. Ama bu tablo da
tam bir felaket! Örneğin
tıp fakültesine ilk 2 binden öğrenci alan da var, ilk
30 binden alan da!
YÖK’ün pas geçtiği konulardan biri de alınan öğrenci ile mezun olan öğrenci arasındaki korelasyon. Öyle üniversiteler ve bölümler var ki 4 yıllık fakültelere aldıkları öğrencinin sadece üçte biri mezun oluyor.
Peki ya diğerleri?
Arada eriyip gidiyorlar.