Başbakan hangi sözü verdi
10 Ekim bir milat oldu.1 Mayıs 1977 Taksim bir milat olduğu gibi.Uludere'den sonra AK Partili bir yetkili, ”7 Şubat MİT krizi ve Uludere devletin karşılaştığı en ağır travmalardı” demişti.Ankara Garı ise yeni...
10 Ekim bir milat oldu.
1 Mayıs 1977 Taksim bir milat olduğu gibi.
Uludere'den sonra AK Partili bir yetkili, ”7 Şubat MİT krizi ve Uludere devletin karşılaştığı en ağır travmalardı” demişti.
Ankara Garı ise yeni travmamız oldu.
Gün geçtikçe acılar derinleşiyor.
Ama gün geçtikçe soruşturma ilerliyor.
Dün Çankaya Köşkü'ndeydik.
Başbakan, patlamanın olduğu Ankara Garı'nın önüne eşi ve bakanlarıyla birlikte ölenlerin anısına karanfil bıraktıktan sonra gelmişti.
Davutoğlu, kendi döneminde böyle bir acının yaşanmasından dolayı çok etkilenmiş.
Kan anonslarının yapıldığı sırada oğlu ile kızı, "baba kan anonsu yapılıyor. İhtiyaç varsa biz de kan vermek istiyoruz” diye gelmişler kendisine.
Başbakan, ”Bu olay faili meçhul kalmayacak” dedi.
Geçmişte Başbakanların, Bakanların “Namus sözü” verdiklerine tanık olduk.
Erdal İnönü ve İsmet Sezgin, "Uğur Mumcu suikastını aydınlatmak devletin namus borcu" demişlerdi.
Devletin namusu ne oldu bilmem ama Mumcu suikastı aydınlatılamadı.
Ama bu kez durum farklı. Bu söz “Davutoğlu sözü.”
Bu kez devleti yöneten zihniyet farklı.
Cizre'de Hacı Lokman Birlik'in cesedini bir aracın arkasına bağlayan iki kişi açığa alındı.
90'lı yıllarda bölgeye giden bir gazeteci arkadaşım anlatmıştı.
Bölgede operasyonlara giren bir görevli, dolabını açıp, gururla operasyonda öldürdüğü teröristlerin kulaklarından oluşturduğu koleksiyonunu göstermiş.