Ekonominin seçimler üzerindeki etkisi
PİYASALAR enflasyondaki yükseliş ve dolardaki hareketlilikle ilgili; siyasetin gündeminde ise yerel seçim hazırlıkları var. Ekonomideki dalgalanma devam ettiği sürece yerel seçimlerin görünmez rakibi ekonomi olacak. Yaşanan...
PİYASALAR enflasyondaki yükseliş ve dolardaki hareketlilikle ilgili; siyasetin gündeminde ise yerel seçim hazırlıkları var.
Ekonomideki dalgalanma devam ettiği sürece yerel seçimlerin görünmez rakibi ekonomi olacak. Yaşanan sorunun biri ekonomik diğeri siyasi olmak üzere iki yüzü var. İlginç olan, bu ikisi birbirini besliyor.
Ekonomiyle ilgili gelişmeler ise sürüyor. Yüksek çıkan enflasyon oranları üzerine Merkez Bankası tarafından sıcağı sıcağına açıklama yapılarak “Merkez Bankası fiyat istikrarını desteklemek amacıyla gerekli tepkiyi verecektir” denilmesi gözleri 13 Eylül’de yapılacak Para Politikası Kurulu’na çevirdi.
Merkez Bankası’nın açıklaması faiz artışının sinyali olarak yorumlandı ama toplantı bitip resmi açıklama yapılana dek bir şey söylemek için erken.
Siyasi krizin aşılması yönünde bir işaret gözükmüyor. Bir kötüye gidiş de söz konusu değil, iyileştirme yönünde bir sinyal de alınabilmiş değil. Kriz durumu devam ediyor.
Türk-Amerikan ilişkilerini kilitleyen Brunson krizinde ise yeni bir gelişme yok. Brunson’la ilgili üst mahkemeden ret kararı tebliğ edilmediği için Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yapılamadı. Bu durumda en yakın tarih olarak 12 Ekim’deki yargılama görünüyor.
Türkiye ilk aşamada ABD ile ilişkileri normalleştirme, Avrupa Birliği ile ise geliştirmenin peşinde. Türk-ABD ilişkileri hep böyle devam edecek değil. Kasım ayından itibaren ilişkilerin seyrinde bir iyileşme söz konusu olabilir.
Yerel seçim kulislerini yazıyoruz ancak halkın gündemi seçimden ziyade geçimle ilgili. Kimin aday olacağından çok doların ne olacağını merak ediyor. Herhalde iktidar da seçimlere doların ateşini düşürüp ekonomide istikrarı sağlayarak girmeyi planlıyordur.
BAZI LİDERLER VEDA EDEBİLİR
Yerel...