Yeni bakanlardan beklentiler
23 Nisan 1920 günü Ankara’da Hacı Bayram Camisi’nde cuma namazı kılındı, namazdan sonra Sancak-ı Şerif açıldı, getirilen tekbirler ve dualar eşliğinde Meclis’in önüne gelindi. Kurbanlar...
23 Nisan 1920 günü Ankara’da Hacı Bayram Camisi’nde cuma namazı kılındı, namazdan sonra Sancak-ı Şerif açıldı, getirilen tekbirler ve dualar eşliğinde Meclis’in önüne gelindi. Kurbanlar kesilip, dua edildikten sonra en yaşlı üye sıfatıyla Sinop Mebusu Şerif Bey’in irat ettiği nutukla 1. Meclis açıldı.
Bu tarihten 98 yıl sonra ise Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Bakanlar Kurulu üyeleri Hacı Bayram Camisi’nde cuma namazı kıldıktan sonra İkinci Meclis’te toplandılar.
Toplantı İkinci Meclis’te yapıldı ama Birinci Meclis’in ruhu hâkimdi.
Türkiye 24 Haziran’la birlikte sadece yeni bir döneme değil, yeni bir sisteme geçiş yaptı. Türkiye’nin demokratikleşme mücadelesinde önemli bir kilometre taşı olan Genelkurmay’ın Milli Savunma Bakanlığı’na bağlanması gerçekleştirildi. Hem de 15 Temmuz’un yıldönümünde. Zaten en çok da 15 Temmuz’a yakışırdı. 15 Temmuz’da bu millet sadece bir darbeyi durdurmadı, devletini kurtardı.
Yeni dönem dedim.
Meclis Başkanlığı seçimi sırasında Meclis’te AK Parti grubundaydım. Bu tür önemli oturumlarda bakanların biri gelir diğeri giderdi. İlk kez Meclis’te bakanlar yoktu. Çünkü yeni dönemde bakanlar, milletvekili olmadığı için Meclis’te olmalarının bir anlamı yoktu. Fakat yıllardır parlamento muhabirliği yaptığım için şaşırdım. Bakansız, hükümetsiz Meclis mi olurmuş diye düşündüğüm anlar oldu. Kendimi yeni sisteme adapte etmeye çalıştım. Haftaya bakan olarak başlayıp, görevlerini yeni isimlere devreden eski kabine üyeleri de tuhaf duygular içindeydi. Bakanlığı devretmişler ama yeni bakanlar hükümet sıralarında oturmuyordu. Özal, cumhurbaşkanı seçildiğinde muhalefetin tepkisini sorunca, ”Alışırlar, alışırlar” demişti. Yeni sisteme de alışacağız ama biraz zaman alacak gibi.
KOLLARI SIVADILAR