Yeni sürecin kodları
AMERİKAN askerlerinin, YPG armalı üniforma giymeleri tepkiye neden olmuştu.Amerikalı komutan Warren’ın, “YPG armalarını taşımaları yetkileri dahilinde değil ve uygunsuz” açıklamasıyla...
AMERİKAN askerlerinin, YPG armalı üniforma giymeleri tepkiye neden olmuştu.
Amerikalı komutan Warren’ın, “YPG armalarını taşımaları yetkileri dahilinde değil ve uygunsuz” açıklamasıyla rahatlamıştık.
Ama kafayı kuma gömmenin anlamı yok. Bu bir süreç. Amerikalılar başından beri, PYD ve YPG ile birlikte çalışıyor. PYD’ye plaket verip Rakka’da ortak operasyon yapıyorlar.
Türkiye şimdiye kadar PKK ile PYD’nin aynı örgütler olduğunu anlatma konusunda başarılı olamadı. Çünkü Suriye’de YPG’yi savaştırmayı tercih eden ABD’nin çıkarlarına uygun olanı bu.
PYD’ye verilen silahların PKK’nın eline geçeceği, bunu Türkiye’ye karşı kullanacaklarını savunuyorduk. Silopi’de ABD ordusuna ait Mini İHA çıktı, şehir savaşlarında Amerikan ve Rus ordusuna ait silahların kullanıldığı tespit edildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ey Amerika! Size kaç kere söyledim; siz bizimle beraber misiniz, yoksa bu terör örgütü PYD ile YPG ile mi berabersiniz?” diye seslendi.
Sonuç ne oldu?
ABD Dışişleri Sözcüsü Kirby, “Biz, PYD’yi terör örgütü olarak tanımlamıyoruz” dedi.
ABD, YPG ile çalışmaya devam etti.
Bu ilk değil. YPG, Minag Havaüssü’nü ele geçirince, 13 Şubat 2016 günü Fırtına obüsleriyle bölgeyi topçu ateşine tutmuştuk. O gün bir sorun yaşandı.
‘HAVA ŞARTLARI YETERSİZ’ TAVIRLARINA TANIK OLDUK
ABD makamları bölgede keşif yapacak İHA’lar nedeniyle Türkiye’den topçu ateşini bir süreliğine kesmesini talep etti. Operasyon sırasında zaman zaman bu tür talepler oluyor, operasyonlara kısa bir süreliğine ara veriliyordu. Yine öyle oldu. Her defasında ortalama 1-1.5 saat süren İHA’ların keşif uçuşu o gün tam 5-5.5 saat sürdü. Bu durum Türkiye’de rahatsızlığa neden oldu. ABD’nin bu süre zarfında YPG’yi koruduğu ve zayiat vermeden bölgeyi tahliye etmeleri için gereken zamanı sağladığı şeklinde değerlendirildi.