Adrese teslim mesajlar!
Donald Trump ilk Başkanlık döneminde ABD askerlerini “ Afganistan ” ve “ Suriye ”den çekme kararı aldığında Cumhuriyetçi ve Demokrat şahinler tarafından eleştiri yağmuruna tutulmuştu. Trump Suriye’den bir miktar asker çekmiş, ancak geride kaç asker kaldığı konusunda aldatılmıştı. Suriye’de Trump’a söylenenden daha fazla asker kaldığıysa sonradan ortaya çıkmıştı. ABD’nin Suriye’den çekilmesine şiddetle karşı çıkan iki partili şahinler ayrıca “askerî harcamalar”ın artırılmasından nemalanan büyük silah
Donald Trump ilk Başkanlık döneminde ABD askerlerini “Afganistan” ve “Suriye”den çekme kararı aldığında Cumhuriyetçi ve Demokrat şahinler tarafından eleştiri yağmuruna tutulmuştu. Trump Suriye’den bir miktar asker çekmiş, ancak geride kaç asker kaldığı konusunda aldatılmıştı. Suriye’de Trump’a söylenenden daha fazla asker kaldığıysa sonradan ortaya çıkmıştı.
ABD’nin Suriye’den çekilmesine şiddetle karşı çıkan iki partili şahinler ayrıca “askerî harcamalar”ın artırılmasından nemalanan büyük silah şirketlerinin isteklerine de tercümanlık yapmış oluyorlardı. Dönemin Savunma Bakanı James Mattis, ABD askerlerinin Suriye’den çekilmemesine ilişkin gerekçelerini Trump’a arzetmişti. Trump bu gerekçeleri kabul etmeyince Mattis hemen istifa etmişti.
Mattis 1991’deki Körfez Savaşı’ndan başlayarak Afganistan ve Irak’ta görev yapmış, daha sonraysa “ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı”na(CENTCOM) getirilmişti. Mattis emekli olduktan sonra ABD’nin en büyük beş silah şirketinden biri olan “General Dynamics”in yönetim kurulu üyeliğine geçmişti. Mattis şirketteyken Trump tarafından Savunma Bakanlığına aday gösterilmişti
Biden’ın Savunma Bakanı Lloyd Austin de James Mattis gibi aynı kariyer yolunu izlemişti. CENTCOM Komutanlığı’ndan emekliye ayrılan Austin, Mattis’ten farklı olarak bir başka büyük silah şirketi “Raytheon”un yönetim kuruluna girmiş ve oradayken Biden tarafından Savunma Bakanlığına uygun görülmüştü.
“CENTCOM”un ABD askerlerinin Suriye’den çekilmesine karşı olduğu biliniyor. CENTCOM’un İsrail ile birlikte çalıştığı da artık bir sır değil. Joe Biden’ın 20 Ocak 2021’de Beyaz Saray’da Başkanlık göreve başlamasından sadece beş gün önce, İsrail “ABD Avrupa Kuvvetler Komutanlığı”nın(EUCOM) yetki alanından bir kalem oynatmasıyla “CENTCOM’”a kaydırıldı. “Pentagon”un gerçekleştirdiği bu hızlıca kaydırmanın ne anlama geldiğiyse şimdilerde çok daha iyi anlaşılıyor.
Trump 20 Ocak’ta Beyaz Saray’da olacak. Trump yine ABD’nin Suriye’de bir işinin kalmadığını söylüyor. Trump “Rusya-Ukrayna savaşı”nı bitireceğini de taahhüt etmişti. İki partili şahinlerse Trump’ın Suriye’den asker çekmesine de, Ukrayna’yı Rusya ile anlaşmaya zorlamasına da şiddetle karşılar. Seçiciler Kurulu oylarını, halk oyunu, yanı sıra ABD Kongresi’nin her iki kanadını da kazanarak büyük bir güç elde eden Trump bu şahinleri aşma iradesini gösterebilecek mi?
Bir diğer husus ise Elon Musk ile ilgili. Trump, Vivek Ramaswamy ile Musk’ı yeni kurulan “Hükümet Verimliliği Bakanlığı”na eş Başkanlar olarak atadı. Musk, Trump’ın kulağına en yakın ve en güçlü isim olarak öne çıkmış görünüyor. Musk ve Ramaswamy “Federal Bütçe”den 2 trilyon dolarlık bir kesinti yapabileceklerini vaat ediyorlar. Kesintiler Savunma Bütçesi’ni de içeriyor.
Musk ve Ramaswamy, savunma harcamalarının arttırılmasından yana olan şahinlerin bam teline basmış bulunuyorlar. Pentagon’un harcamalarının çok sıkı şekilde denetlenmesi gerektiğini savunan bu ikilinin hedefinde savaş uçaklarına yönelik harcamalar da yer alıyor. Hatta Musk “X” hesabından yaptığı bir paylaşımda Çin’e ait insansız hava araçları filosuna ait bir video görüntüsüne yer vermiş, altına da “Bu arada bazı aptallar hâlâ F-35 gibi insanlı savaş uçakları yapıyor” diye not düşüyordu. Musk’a göre insansız hava araçları çağında insanlı savaş uçaklarının modası çoktan geçmişti. Şahinler için esaslı bir bam teli de, bu.
Trump’ın Başkanlık koltuğuna oturmasına 15 gün kaldı. 1 Ocak’ta eski bir asker tarafından New Orleans’ta gerçekleştirilen kamyonlu saldırıda 15 kişi hayatını kaybetti. Kamyonda “DEAŞ”ı çağrıştıran bazı semboller bulunmuş. Aynı gün Las Vegas’taki “Trump Hotel”in önünde “Tesla”nın “Cybertruck” marka bir aracı patlatıldı. Aracın hayatını kaybeden sürücüsünün de ABD’nin Almanya’daki askeri üssünde görevli 5 madalya sahibi parlak bir asker olduğu anlaşıldı. Bir diğer ayrıntıysa her iki aracın da aynı uygulamadan kiralanmış olmasıydı.
“Trump Hotel” ve Musk’ın patronu olduğu “Tesla”ya ait “Cybertruck” model araç. Bunlar da birer sembol tabii. Acaba, ayrıntılar ve semboller üzerinden mesajlar mı veriliyor? İlk anda akla gelen soru bu. Adrese teslim bu mesajları “kimlerin” verdiğiyse tahmin ediliyor olsa gerek. “Trump ve Musk’ın çizgi dışına çıkmasını istemeyenler için bu saldırılar ‘önleyici saldırılar’ olabilir mi” diye düşünmeden edemiyor insan. ABD’nin Suriye’den asker çekmesinden kim daha çok rahatsız oluyorsa, gözlerin oraya çevrilmesi de son derece normal tabii.
