Amerika’da ‘Çin korkusu’(1)
Kişiden kişiye ilişkilerde bile, birinin diğerine “nasıl baktığı” ilişkinin niteliğini belirliyor. Devletlerarası ilişkilerde de durum pek farklı değil. Sadece bir devlet diğer bir devlete ‘gerçekte...
Kişiden kişiye ilişkilerde bile, birinin diğerine “nasıl baktığı” ilişkinin niteliğini belirliyor. Devletlerarası ilişkilerde de durum pek farklı değil. Sadece bir devlet diğer bir devlete ‘gerçekte nasıl baktığını’ her zaman aynı açıklıkta sergilemez. Bu gibi durumlarda ‘gerçeği öğrenmek’ çoğun dış politika kuruluşlarına, uzmanlara, istihbarat servislerine düşüyor.
Devletlerarası ilişkilerde daha çok, “ihtiyaçlar (çıkarlar)” tayin edici rol oynuyorlar. ”Soğuk Savaş” döneminde ABD’nin “Sovyetler Birliği”ni yalnızlaştırma politikasında Çin’e ihtiyacı vardı. Moskova’yla ilişkisi bozulan Çin de dışarıya açılmak için ABD’ye ihtiyaç duyuyordu. İhtiyaçların çakışması ABD ve Çin arasındaki ilişkinin niteliğini değiştirdi. Çin’in 1971’de “BM Güvenlik Konseyi”nin Daimi üyesi olması, sonrasındaysa “IMF” ve “Dünya Ticaret Örgütü” üyeliklerine kabul edilmesi ABD’nin desteğiyle...