Amerikalılar “Ölüm Lobisi”ne “yeter artık” diyecekler mi?
ABD’nin 3 ayrı eyaletinde hafta sonu gerçekleşen saldırılarda 29 insan hayatını kaybetti. Saldırıların “Beyaz Irkçı” motivasyonla yapıldığına ilişkin ciddi kanıtlar var.
ABD Başkanı Trump ise yine saldırganların ‘akıl hastası’ olduğunu iddia etti. Trump beyaz Irkçılığın tehdit olduğunu söylemeye yanaşmıyor. Demokratlar ise Trump’ı Beyaz Irkçı şiddeti kışkırtmakla suçluyorlar. Trump yakın zamanda bir mitingde göçmen kökenli 4 Demokrat milletvekilinin ülkelerine dönmelerini istemiş, kalabalıktan ise “onları geri gönder” sesleri duyulmuştu.
Göçmenler, Avrupa’da da yükselen ‘Irkçı Sağ’ın hedefinde. Beyaz Irkçılar, ABD ve Avrupa’nın “Beyaz-Hıristiyan” dokusunun göçmenler tarafından parçalandığını savunuyorlar. Trump da Avrupa’nın göçmenleri kabul etmesinin “Avrupa’nın dokusunu zedelediğini” söylemişti.
Mart 2019’de Yeni Zelanda’da bir Beyaz Irkçı teröristin iki ayrı camiye saldırması sonucunda 51 Müslüman şehit edilmişti. Hafta sonu Teksas’ın sınır kentlerinden el-Paso’da bir alışveriş merkezine saldırarak 19 kişiyi katleden cani bu Yeni Zelanda canisine övgüler yağdırmış. Yeni Zelanda canisiyse, 2011’de Norveç’te 77 kişiyi katleden Anders Breivik’ten ilham aldığını söylemişti. Beyaz Irkçılar arasındaki bu bağlantılar küresel bir terör ağına işaret ediyor.