Amerika’yı bölen bombalar!
Trump’ın Başkan seçilmesiyle “Cumhuriyetçiler” ile “Demokratlar” arasındaki kültür savaşları Amerikalıları neredeyse ikiye böldü. ABD, tarihinin ikinci büyük iç...
Trump’ın Başkan seçilmesiyle “Cumhuriyetçiler” ile “Demokratlar” arasındaki kültür savaşları Amerikalıları neredeyse ikiye böldü. ABD, tarihinin ikinci büyük iç savaşını yaşıyor. Henüz silahlar konuşmadı, eyaletler bölünmedi ama kimse bunların olmayacağına dair bir garanti veremiyor. Siyaset bilimciler, ana akım partiler arasında “müesses nizam”ın muhafazası konusundaki uzlaşmanın çatladığını, siyasetin uç çizgilere doğru savrulduğunu belirtiyorlar. Trump’la birlikte Cumhuriyetçi Parti popülist ve daha Sağ’da bir çizgiye doğru sürüklenirken, Demokrat Parti içindeyse “Demokratik Sosyalistler” olarak nitelenen popülist bir eğilim güçlenme emareleri gösteriyor. Yani ana akım partiler kendi içlerinde çözülüyorlar.
Katolik muhafazâkâr Brett Kavanaugh’un “Federal Yüksek Mahkeme” yargıçlığına seçilmesiyse kültür savaşlarının şiddetini artırdı. Kavanaugh ile Katolik muhafazâkârlar Yüksek Mahkeme’de çoğunluğu elde ettiler. Yüksek Mahkeme uzun bir süredir liberal üyeler tarafından kontrol ediliyordu. Yüksek Mahkeme’deki bu değişimin siyasi sonuçları olacaktır.
Evanjelist Hıristiyanların “Siyonist” kanadının Trump yönetimi üzerinde daha fazla nüfuz kazanması kültür savaşlarını daha fazla siyasileştiriyor. Katolik muhafazâkârlığın, Beyaz Irkçılığın ve Hıristiyan Siyonizmi’nin Trumpçı platformda buluşması zehirli bir karışım olarak niteleniyor. Pew Research Center’ın yeni bir anketine göreyse Amerika’da en büyük azınlık olan “Hispanikler”in yarısı Trump’ın Başkanlığı döneminde durumlarının daha da kötüleştiğini söylüyor. Latin Amerika kökenli Hispanikler’in yüzde 62’si ülkenin gidişatından ötürü mutsuzlar. Bu oranlar, Hispanikler’in Kasım seçimlerindeki rollerini kıymetlendiriyor.