Anti-Filistinizm

ABD’de ‘ Anti-Semitizmle mücadele ’ bahanesiyle Filistin’i savunan, İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü soykırımı eleştiren veya tepki gösterenlere suçlu muamelesi yapılıyor. İsrail’e karşı Amerikan üniversitelerinde gerçekleştirilen gösterilerde yüzlerce öğrenci göz altına alınmıştı. Şimdi de Amerikan vatandaşı olmayan öğrenciler yahut yeşil kart uygulamasıyla daimi ikamet alan öğrenciler de sınır dışı etme işlemlerine maruz bırakılıyorlar. Columbia Üniversitesi’nden mezun olan, aynı üniversitede yüksek

https://w.soundcloud.com/player/?url=https%3A//api.soundcloud.com/trac

ABD’de ‘Anti-Semitizmle mücadele’ bahanesiyle Filistin’i savunan, İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü soykırımı eleştiren veya tepki gösterenlere suçlu muamelesi yapılıyor. İsrail’e karşı Amerikan üniversitelerinde gerçekleştirilen gösterilerde yüzlerce öğrenci göz altına alınmıştı. Şimdi de Amerikan vatandaşı olmayan öğrenciler yahut yeşil kart uygulamasıyla daimi ikamet alan öğrenciler de sınır dışı etme işlemlerine maruz bırakılıyorlar.

Columbia Üniversitesi’nden mezun olan, aynı üniversitede yüksek lisans yapan Filistin kökenli Mahmut Halil‘in sınır dışı edilmek üzere gözaltına alınması yeni bir sürecin başladığını gösteriyor. Eşi Amerikan vatandaşı olan Mahmut Halil Columbia Üniversitesindeki Filistin yanlısı eylemlerde öne çıktığı için ‘anti-Semitik’ olarak suçlanıyor. Başka ülkelerden öğrenciler de İsrail’i protesto gösterilerine katıldıkları için sınır dışı etme kampanyasının hedefindeler.

Yeşil kart sahibi göçmenler bir suçtan hüküm giymeleri durumunda sınır dışı edilebiliyorlar. Mahmut Halil ise hakkında suç dosyası bulunmadığı halde gözaltına alındı. Federal bir yargıç tarafından sınır dışı edilmesi şimdilik durdurulan Halil’in durumu bu ay sonunda belli olacak.

İfade özgürlüğünün anayasal koruma altında olmasından ötürü ABD Hükümeti Mahmut Halil’in sınır dışı edilebilmesi için bahaneler bulmaya çalışıyor. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ise “X” hesabından yaptığı paylaşımda “Amerika’daki Hamas destekçilerinin vizelerini veya yeşil kartlarını iptal edeceğiz, böylece sınır dışı edilebilecekler” demişti.

Sözde Antisemitizmle mücadele bahanesiyle Amerikan üniversiteleri üzerinde ciddi bir baskı oluşturuluyor. Bazı öğretim üyelerinin sözleşmelerine son verilirken, bazı öğretim üyeleri istifaya zorlanıyorlar. Columbia Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ndeki pozisyonunu kaybeden öğretim üyelerinden birisiyse Prof. Katherine Franke idi. Prof. Franke’nin suçu Columbia Üniversitesi öğrencilerinin İsrail’i eleştirme veya protesto etme haklarını savunmak.

Öte yandan “İsrail Lobisi” Amerikan Üniversitelerinde Filistin yanlısı sesleri bastırmak için üniversitelere yapılan bağışların veya kamu fonlarının kesilmesi için adeta bir kampanya başlattı. Sıkı İsrail yanlısı senatörler, vekiller de bu rezil kampanyanın destekçileri.

ABD’de İsrail’i, Siyonizm’i eleştirmek, Filistin’i savunmak ‘Yahudi karşıtlığı’ olarak kabul ediliyor. İsrail’in Gazze’deki insanlık dışı saldırılarına tepki gösteren Yahudi öğrenciler bile “Yahudi karşıtı” olarak suçlanabiliyorlar. İfade özgürlüğünün sözde kalesi olarak sunulan ABD’de başka hiçbir ülkeyi değil, sadece İsrail’i eleştirmek terörle eş değerde görülüyor.

Trump da kendisini desteklemeyen Amerikalı Yahudileri ‘gerçek Yahudi’ olmamakla itham ediyor. Siyonistler tarafından “gelmiş geçmiş ABD başkanları arasında en İsrail yanlısı Başkan” olarak ilan edilen Trump, Amerikan Yahudilerinin ezici çoğunluğunun Demokratlar’a oy vermesini içine sindiremiyor. ABD Senatosu’nda Demokratlar grubunun lideri Chuck Schumer de Trump’ın yakasını kurtaramıyor. Oysa Schumer Demokratlar içinde Netanyahu’ya en yakın isimlerden biri. Amerikan Yahudisi olan Schumer 2018’de “Amerikan- İsrail Halkla İlişkiler Komitesi”nde gerçekleştirilen bir etkinlikte şöyle konuşmuştu:

“Çok sayıda Filistinli ve Arap Orta Doğu’da bir Yahudi devleti istemiyor. Filistinlilerin görüşü basit: Avrupalılar Yahudiler’e soykırımla sonuçlanan kötü muamelede bulundular ve onlara tazminat olarak topraklarımızı verdiler. Tabii ki biz, orası bizim toprağımız diyoruz, Tevrat öyle diyor ama onlar Tevrat’a inanmıyorlar. Barış olmamasının sebebi de bu. Bu yüzden iyi günde, kötü günde İsrail’in yanında güçlü bir şekilde durmalıyız.”

Geçenlerde bir televizyon kanalında konuşan Shumer de, İsrail eleştirisinin Anti-Semitizme kaydığını savunuyordu. Ne ki Shumer, Trump tarafından”Yahudi” bile sayılmıyor. Trump 12 Mart’ta Beyaz Saray’da gazetecilerin sorularına cevap verirken “Schumer de bana göre bir Filistinli. O bir Filistinli oldu. Eskiden Yahudi’ydi. Artık Yahudi değil. O bir Filistinli. Tamam mı?” diyordu. Trump seçim öncesinde de Schumer için “Hamas’ın gururlu bir üyesi” demişti.

İsrail Gazze’de kadın çocuk ayırt etmeksizin Filistinliler’i katlediyor. Netanyahu ve kabinesi için “sivil Filistinli” yok. Amerika’daysa, Trump’ın konuşmalarından da anlaşıldığı gibi, Anti-Semitizmle mücadele kılıfı altında adeta yeni bir ırkçılık ihdas ediliyor: “Anti-Filistinizm.”

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Anti-Filistinizm 25 Mart 2025 | 47 Okunma Barış güvercini mi, savaş şahini mi? 23 Mart 2025 | 108 Okunma Avrupa’nın Trump krizi geçici mi? 18 Mart 2025 | 59 Okunma Çataldaki ülke! 16 Mart 2025 | 45 Okunma Ukrayna’yı Joe Biden mahvetti.. 04 Mart 2025 | 126 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar
X
Close menu