Biden’ın mirası..

ABD Başkanı Joe Biden 20 Ocak’ta koltuğunu Donald Trump’ a devredecek. Bu arada Biden, Trump karşıtı Neoconlar’dan Liz Cheney dahil 19 kişiye “Başkanlık Özgürlük Madalyası ” verdi. Netanyahu’yu unutmayan Biden giderayak İsrail’e 8 milyar dolarlık bir silah yardımı için “ABD Kongresi”ne gayriresmi bildirimde bulundu. Yeni silah paketinde 2800 adet güdümsüz “ MK-82 ” bombası, yanı sıra 155 milimetrelik top mermileri ve “ Hellfire AGM-114 füzeleri ” de yer alıyor. Bu silah ve mühimmatlar Gazze’deki

https://w.soundcloud.com/player/?url=https%3A//api.soundcloud.com/trac

ABD Başkanı Joe Biden 20 Ocak’ta koltuğunu Donald Trump’a devredecek. Bu arada Biden, Trump karşıtı Neoconlar’dan Liz Cheney dahil 19 kişiye “Başkanlık Özgürlük Madalyası” verdi. Netanyahu’yu unutmayan Biden giderayak İsrail’e 8 milyar dolarlık bir silah yardımı için “ABD Kongresi”ne gayriresmi bildirimde bulundu. Yeni silah paketinde 2800 adet güdümsüz “MK-82” bombası, yanı sıra 155 milimetrelik top mermileri ve “Hellfire AGM-114 füzeleri” de yer alıyor. Bu silah ve mühimmatlar Gazze’deki soykırımda bol miktarda kullanılmıştı.

Biden Yönetimi’nin Temsilciler Meclisi ve Senato’daki Dış İlişkiler komitelerine yaptığı bildirime göre mühimmatların bir kısmı Amerikan ordusunun mevcut stoklarından karşılanabilecek. Komiteler paketi onayladıklarında Dış İşleri Bakanlığı Kongre’ye resmi bildirimde bulunarak sevkiyatı gerçekleştirecek.

Soykırım suçu işleyen İsrail’e silah sevkiyatları hem uluslararası sözleşmelere, hem de ABD’nin yasal mevzuatlarına aykırı olarak gerçekleştirildi. İsrail söz konusu olduğunda kural tanımayan Biden Yönetimi tüm ‘kırmızı çizgileri’ aştı. Netanyahu ise Biden’ın öne sürdüğü sözde kırmızı çizgileri çiğnemekten keyif duydu. Hiçbir Amerikan başkanı İsrail tarafından bu denli küçük düşürülmemişti ve hiçbir Amerikan Başkanı bu denli İsrail’in katliamlarına ortak olmamıştı.

“Uluslararası Ceza Mahkemesi” Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Galant hakkında yakalama emri çıkardı. Birleşmiş Milletler’in yargı organı “Uluslararası Adalet Divanı”ysa “soykırım” ve “işgal” suçu işlediği gerekçesiyle İsrail’e dava açtı. Bu iki yasal girişim bile Biden’ın İsrail’e silah sevkiyatını durduramadı.

ABD sözde liberal, kurallara dayalı uluslararası düzenin hamisi rolü oynuyor. Ancak bu kuralların ne ABD için, ne de İsrail için geçerli olmasını istemiyor. Biden Başkanlık koltuğuna oturduktan sonra içinde yaşadığımız dünyayı “demokrasiler” ve “otokrasiler” arasındaki mücadelenin sahnesi olarak sundu. Dünya sahnesinde ABD’nin rolünü ‘Demokrasilerin öncüsü’ olarak gösteren Biden kendi ülkesinin koyduğu kuralları bile çiğnemekten hiç yüksünmedi. ‘Liberal Amerika’nın nasıl göründüğünü merak ediyorsanız Biden’a bakın.

İsrail’e sorgusuz sualsiz silah desteği Demokratlar’ın seçimleri kaybetmesinde önemli rol oynadı. Biden, Trump’a Başkanlığı kazandırmak pahasına da olsa İsrail’e silah desteğinden geri adım atmadı. Oysa Demokratlar ve Başkan adayları Kamala Harris seçim kampanyalarını Trump’ın kazanması halinde Amerikan demokrasisinin hızlı bir şekilde sona ereceği üzerine kurgulamıştılar.

Keza Demokratlar Trump’ın kazanmasının ABD’nin müttefiklerine zarar vereceğini, buna karşılık rakiplerineyse yarar sağlayacağını savunuyorlardı. Biden için İsrail’in soykırımına yardım etmek diğer her şeyden daha önemliymiş.

Yarım asrı aşan siyasi hayatında en güçlü pozisyonları elde etmiş olan Joe Biden Amerikan müesses nizamının ahlaki çöküntüsünün vücut bulmuş halidir. Bu halin bir portresi çizilecek olsa, Biden’dan daha uygun bir aday bulunamaz.

Biden’ın zihni bulanıktı ancak zihninin hayat emaresi gösterdiği nadir hallerde bile Netanyahu’ya yardım etme duygusuna yenik düşüyordu. Biden’ın duygu dünyasında Gazze’de yüzde yetmişi kadın ve çocuk kırk beş binden fazla insanın hayatını kaybetmesininse hiçbir karşılığı yok. Biden tek dönemlik Başkanlığının mirasına Filistinli bebeklerin, çocukların ve kadınların kanlarının bulaşmasını göze aldı. Biden “Elm Sokağındaki kâbus”u Gazze sokaklarına taşıyarak Netanyahu kisvesine bürünen “Freddy”nin çocukları katletmesine izin verdi.

Onlarca yıldır ABD’nin İsrail’e kayıtsız şartsız silah desteği Filistinlilerin soykırıma uğratılmasında “Elm Sokağında Kâbus”un devam filmleri gibiydi. Her defasında “Freddy “suret değiştirerek Filistin sokaklarında çocukları öldürüyor. “Freddy” bir kurgu karakterdi, kuma çevrilen Gazze ve katledilen çocuklarsa birer gerçek.

Gazze’de on yedi binden fazla çocuk katledildi. Yirmi beş binden fazla çocuk ya annesiz, ya babasız kaldı yahut her ikisini birden kaybetti. ABD’yi arkasına almanın verdiği özgüven ve cesaretle İsrail hâlâ öldürmeye devam ediyor. Biden ise Başkanlığının son günlerini daha fazla çocuğu öldürmesi için İsrail’e daha fazla silah göndererek noktalamak istiyor. Etrafındaki dış politika ekibiyle birlikte siyasi hayatı ve itibarı sona eren Joe Biden için sözün tükendiği yer burasıdır. Bundan fazlasıysa “insanlık mahkemesi”nin yargısına kalmıştır.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Biden’ın mirası.. 07 Ocak 2025 | 28 Okunma Adrese teslim mesajlar! 05 Ocak 2025 | 61 Okunma 2025’e girerken.. 31 Aralık 2024 | 29 Okunma Trump’ın “MAGA kampı”nda neler oluyor? 29 Aralık 2024 | 90 Okunma Suriye’de yeni dönem için tarihten notlar… 24 Aralık 2024 | 67 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar