‘Cinsel istismar’ ve geleneğin istismarı...
''Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”nın Meclis'te görüşülmesi sırasında verilen bir önergeyle geçici 1. maddesine eklenen fıkra şiddetli polemiklere...
''Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”nın Meclis'te görüşülmesi sırasında verilen bir önergeyle geçici 1. maddesine eklenen fıkra şiddetli polemiklere sebebiyet verdi. Tasarı, Yasaların 'cinsel istismar' olarak tanımladığı suçlardan mahkum edilenlere mağdurla evlenmesi durumunda af getiriyor. Ancak affın kapsamı konusunda kafalarda kuşkular oluştuğu için tasarının enine boyuna ele alınması yönünde beklenti sözkonusu.
Üç bin civarında kişiye af getireceği söylenen maddenin tasarıya son anda eklenmesi şık olmadı. Öyle anlaşılıyor ki birkaç bin aileyi sevindirse bile toplumun önemli bir kesimi bu tasarıyı içine sindirebilmiş değil. Kanunların çocuk saydığı yaşlarda gerçekleşen ve çoğun kız tarafı açısından mağduriyet doğuran resmi olmayan evlilikler meselesi uzun bir süredir tartışma konusu. Bu tür evlilikler ister gelenekten, ister cehaletten, isterse başka nedenden kaynaklansın, durum sosyal bir yaraya dönüşmüş ise, bunun çözümlenmesi için önceden geniş bir konsensüs aranmalıydı.
Doğrusunu söylemek gerekirse, Tasarıyı savunanlar ne istediklerini tam olarak anlatabilmiş değiller. Yapılan her açıklama daha fazla kafa karıştırıyor. Aleyhinde veya lehinde, tasarının kapsamıyla ilgili olarak herkes ayrı bir hikâye anlatıyor. Hiçbir hikaye, bir diğerini tutmuyor. Bu mesele de, diğer birçok meselede olduğu gibi, iktidar ve muhalefet arasındaki kısır siyasi çekişmenin unsuru haline geldi. Ana hikâyenin kendisi bu tartışmalar ve polemiklerin yoğunluğu arasında dikkatlerden kaçtı.