Daha iyi bir dünyaya uyanmak..
20. yüzyılın ilk yarısı iki dünya savaşıyla, geri kalan ikinci yarısıysa “Soğuk Savaş” ve “vekalet savaşları”yla geçti. Bu uzun 40 yıl 1980’lerin sonlarında Sovyetler...
20. yüzyılın ilk yarısı iki dünya savaşıyla, geri kalan ikinci yarısıysa “Soğuk Savaş” ve “vekalet savaşları”yla geçti. Bu uzun 40 yıl 1980’lerin sonlarında Sovyetler Birliği’nin havlu atmasıyla son buldu. Ne ki insanlık daha iyi bir dünyaya uyanamadı. Soğuk Savaş’ın örttüğü birçok sorun ifşâ oldu. Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra servet ve gelir dağılımındaki eşitsizlik giderek arttı. Neo-liberal finansal düzen 1997 ve 2007’de küresel ölçekte mali krizlere yol açtı. “Finansal kapitalizm” tarafından sarmalanan dünya ekonomisi hâlâ 2007-2008 krizinin etkisi altında bocalıyor. Aslında “neo-liberalizm” bitmiş bir hikâye ama bu hikâyenin anlatıcıları ölü atı kırbaçlamaya devam ediyorlar. Öyle anlaşılıyor ki, yeni bir hikâye uyduruluncaya kadar zırhlı bir kadavra halindeki neo-liberalizme “diri” muamelesi yapılacak.
Halihazırda dünyamız “gemisini kurtaran kaptan” güdülenmesiyle “neo-merkantilizm” denen eski modele doğru...