“İsrail Lobisi”nden linç kampanyası..
“İsrail Lobisi”nin ABD’nin dış politikasını İsrail’in çıkarları doğrultusunda etkilediği bir gerçek. “İsrail Lobisi”nin diğer lobilerden farkıysa, adeta...
“İsrail Lobisi”nin ABD’nin dış politikasını İsrail’in çıkarları doğrultusunda etkilediği bir gerçek. “İsrail Lobisi”nin diğer lobilerden farkıysa, adeta ‘dokunulmazlık’ zırhına sahip olması. Ancak bu dokunulmazlığın yasal dayanağı yok. Lobileri düzenleyen kurallar, “İsrail lobisi” için geçerli değil. Diğer lobiler yasal kayıt yaptırmak zorundayken “İsrail Lobisi” fiilen bu kurallardan istisna tutuluyor. Trump’ın ilk Ulusal Güvenlik Danışmanı Michael Flynn’in, kayıt dışı lobi faaliyeti yaptığı gerekçesiyle başı fena halde dertte. Flynn örneğini hatırlatan analistler, lobi yasalarının “İsrail Lobisi” için işletilmediğine dikkat çekiyorlar. “İsrail Lobisi”ne dokunmak, ‘anti-Semitik(Yahudi karşıtı)’ olarak suçlanmak için yeterli.
ABD’nin 1950’lerden bu yana İsrail’e yaptığı yardımlar 250 milyar doları geçti. İsrail her yıl ABD’den 3.8 milyar dolar alıyor. ABD İsrail’in güvenliği için Ürdün ve Mısır’a her yıl 2.7 milyar dolar veriyor. ABD’nin Ortadoğu savaşlarında 7 trilyon dolar harcadığını söyleyen Trump’ın kendisiydi. 2016’da Trump, “Hiçbir zaman Irak’ta olmamalıydık. Orta Doğu’yu istikrarsızlaştırdık. Onlar yalan söyledi. Kitle imha silahları olduğunu söylediler, oysa olmadığını biliyorlardı” demişti. Bush’a Irak’ı işgal ettirenlerse İsrail yanlısı “Neoconlar” idi. Amerikalılar vergi mükelleflerine milyarlarca dolara mal olan Ortadoğu’daki savaşlara neden bulaşmak zorunda kaldıklarını sorgulamaya başladılar. ABD’nin Ortadoğu politikasının İsrail’e endeksli olması, Amerikan askerlerinin İsrail yerine savaşması artık eleştiri konusu.
Trump’ın Suriye’deki Amerikan askerlerini çekme kararının ABD Kongresi, Pentagon, İsrail Lobisi, Neocon çevreler, Hıristiyan-Siyonistler nezdinde muhatap olduğu tepkiyi hep birlikte izliyoruz. Netanyahu ve “İsrail Lobisi”nin Trump’ı “En İsrail yanlısı ABD Başkanı” ilân ettiği halde, konu Suriye’den çekilmeye geldiğinde nasıl şiddetli bir tepki gösterdiği ortada.
ABD Senatosu önümüzdeki 10 yıl içinde İsrail’e 38 milyar dolarlık askeri yardım içeren tasarıya onay verdi. Tasarı paketi İsrail’i boykot girişimlerine de yaptırımlar içeriyor. Bütün bunlar nasıl oluyor, Amerikan Kongresini İsrail’in çıkarları için nasıl kullanışlı hale getiriyorlar? ABD’yi Ortadoğu’da en sevilmeyen ülke haline getiren politikalar nasıl şekilleniyor? “İsrail Lobisi”nin bu politikaların teşekkülünde rol oynadığını bilmeyen yok.
Milyarder Kumarhaneciler Kralı Sheldon Adelson, ABD Büyükelçiliği’nin Kudüs’e taşınması hayalini Trump yönetimi ile gerçekleştirdi. Adelson, Cumhuriyetçiler’e yüklü miktarlarda bağış yapan işadamları arasında ilk sırada. “İsrail Lobisi” ABD’deki iki partiye de bağış yapıyor. Demokrat Parti’nin yeni kuşaklarıysa paranın gücünün Kongre kararları üzerinde etkili olmasını halkın demokratik temsil hakkını zayıflattığı gerekçesiyle itiraz ediyorlar. “İsrail Lobisi” ve Cumhuriyetçiler itirazcı Demokratları ‘anti-Semitik’ olarak itham ediyorlar.
Bu ithamların yeni kuşaklarda güçlü bir karşılığı yok. “Pew Research” tarafından yapılan bir araştırmaya göre genç Demokratların yüzde 27’si Filistinliler’e karşı İsrail’e destek veriyor. 2001’den bu yana, gençler arasında İsrail’e destek 11 puan düştü. Cumhuriyetçilerde İsrail’e destek ise yüzde 79. Başka bir araştırmaya göreyse Yahudi seçmenlerin sadece yüzde 25’i Cumhuriyetçi. Amerikan Yahudileri çoğun “Demokratlar”dan yana tercihlerini yapıyorlar. Genç Demokratların ‘Yahudi karşıtı’ olduklarına Amerikan Yahudileri bile inanmıyor.