Kimin hançeri, kimin sırtında?
“26. Arap Birliği Zirvesi”nde “Ortak Arap Ordusu” kurulması yönünde bir mutabakat sağlandığı Mısır Cumhurbaşkanı General el Sisi tarafından açıklanmıştı. “Ortak Arap...
“26. Arap Birliği Zirvesi”nde “Ortak Arap Ordusu” kurulması yönünde bir mutabakat sağlandığı Mısır Cumhurbaşkanı General el Sisi tarafından açıklanmıştı. “Ortak Arap Gücü”nün kurulmasını isteyenlerin Yemen'deki askeri operasyona katılan ülkeler olması dikkat çekiciydi.
Husi'lerle aynı eksende yer alan Irak ve Suriye, “Arap Ortak Gücü”ne katılmıyor. Lübnan ise çekinceli duruyor. Irak, Suriye, Libya parçalanmış bir halde. Yemen ise “Kuzey” ve “Güney” biçimindeki bölünmenin eşiğinde. Bu yüzden “Ortak Arap Gücü”nün Arap dünyasının çetrefilli sorunlarını çözebileceğine dair küçük bir umut bile sözkonusu değil.
1945'deki kuruluşunun ardından Arap Birliği “Filistin meselesi”ni eline aldı. BM'nin Filistin'i taksim planını reddetti. Ancak 1948'deki savaşta Filistin'in yüzde 80'i İsrail'in eline geçti. 1967 Savaşı ise Araplar için toptan bir yenilgiydi ve Arap dünyasını derinden sarstı. Bu savaşta Filistin'in diğer parçaları da İsrail'in eline geçti. “Arap Birliği”, meseleye her el atışında Filistin daha fazla toprak kaybetti. İlginaç değil mi bu?