Kuzey Kore ne işe yarar?
Fransız jeopolitika uzmanı Yves Lacoste'nın meşhur bir kitabının başlığı “Coğrafya Her Şeyden Önce Savaş Yapmaya Yarar” idi. Ziyadesiyle kışkırtıcı bu başlık bugünlerde en...
Fransız jeopolitika uzmanı Yves Lacoste'nın meşhur bir kitabının başlığı “Coğrafya Her Şeyden Önce Savaş Yapmaya Yarar” idi. Ziyadesiyle kışkırtıcı bu başlık bugünlerde en fazla “Kuzey Kore” için kullanışlı bir ifade. ABD Başkanı Trump “Kore yarımadasına çok güçlü bir filo gönderiyoruz” demişti. Trump, uçak gemisi “USS Carl Vinson” eşliğinde bir savaş filosunun Pasifik sularında seyir halinde olduğuna gönderme yapmıştı. Gerçi filonun rotasının-ortak tatbikat için-Avustralya olduğu anlaşıldı ama bu arada nefesler tutuldu. Trump yönetimi askerî müdahale dahil tüm seçeneklerin masada olduğunu bildirmeye devam ediyor.
Bu gerilim sahneleri Ekim 1962'deki “Küba füze krizi”nin adeta yeni bir versiyonu. 13 gün süren kriz sırasında ABD, Küba'yı denizden abluka altına alırken, “Sovyetler Birliği”ne ait savaş gemileri Atlantik sularında adaya doğru seyir halindeydi. Kriz, ABD Başkanı Kennedy ile Sovyet Lideri Kruşçev'in uzlaşmalarıyla son buldu. Güya dünya bu iki liderin sağduyulu davranmalarıyla nükleer savaşın eşiğinden döndü. Gerçekteyse “Küba Krizi” iki süper güç arasındaki “gizli pazarlık” ile nihayete erdi. Bu pazarlığa göre Moskova Küba'daki Sovyet füzelerini, Washington ise İzmir'deki Jüpiter füzelerini sökmeyi kabul etmişti. Sonraları bu pazarlığın deşifre olması Küba ve Türkiye'de 'sözde müttefikler'e güveni çokça sarsmıştı.
Küba Krizi “Soğuk Savaş”ın en gerilimli sahnelerinden biriydi. Şimdiyse 'Kuzey Kore krizi' gündemde. Washington, Kuzey Kore'nin nükleer denemelerinin sözde ABD'yi vuracak bir düzeye ulaşmasını engellemek istiyor. Bu kez Washington, Kuzey Kore'nin iplerini elinde tutan “Çin”den gerilimi noktalayacak ciddi bir hamle yapmasını bekliyor. Ancak “Soğuk Savaş” döneminin kapanmış olmasına rağmen Kuzey Kore'nin neden ABD'yi vurmak isteyeceğine dair tatmin edici bir açıklamaya henüz rastlamadık. Nükleer saldırı tehdidine maruz kaldığı savunulan Güney Koreliler ise bu krizin doğrudan tarafı olmak istemiyorlar.