Önce yolda yoldaş, sonra yol
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Genel Başkanlığa veda konuşmasında kullandığı “Refik” kelimesi merak konusu olmuş ve “Google”da en çok aranan kelimeler arasında yer almış. Binlerce “Refik”...
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Genel Başkanlığa veda konuşmasında kullandığı “Refik” kelimesi merak konusu olmuş ve “Google”da en çok aranan kelimeler arasında yer almış. Binlerce “Refik” ve “Refika” ismi olmasına rağmen demek ki genç kuşaklar bu kelimenin anlamını bilmiyorlar. “Refik” gündelik hayatta “arkadaş”, “yoldaş”, “dost” anlamında kullanılıyor. Eskiler, eşlerini tanıtırken “hayat yoldaşım” anlamında “refikam” derlerdi.
Sol çevrelerdeyse “yoldaş”, bu ideolojiye gönül vermiş insanların biribirine hitap ederken kullandıkları bir deyişti. Türkçede “yoldaş” kelimesi çok eskilerden beri kullanılmaktaysa da geçen yüzyıl başlarından itibaren giderek sol kültüre mal olacaktır. 1970'lerde kişiler birbirilerine “yoldaş” diye hitap ediyorlarsa eğer, bu 'komünist” olduklarına işaret ederdi. Ülkücü kültürdeyse yoldaş yerine “ülküdaş” kelimesi tercih edilirdi. Bir süredir “yoldaş” kelimesi o siyasi anlamını yitirdi. Farklı görüşten insanlar da artık rahatça kullanabiliyorlar.
Başbakan Davutoğlu konuşmasında “Eskilerin çok güzel bir sözü vardır: Yoldan önce yol arkadaşı” diye bir cümle de kullandı. Bu cümle öteden beri mütedeyyin çevrelerde “Önce refik, sonra tarik” şeklinde çokça telâffuz edilirdi. Tarîk, 'Yol” demek. “Tarikat” da aynı anlamdadır. Herkes kendi itikâdına, dünya görüşüne göre Yol'u tanımlıyor. Tabii ki 'yol', yoldaşsız olmuyor. Yoldaş olmaksa kolay iş değil. Yoldaş olmanın da bir âdabı, ahlâkı var. Yoldaşı yolda tutmaksa fedakârlık ve tahammül istiyor, yürek teri istiyor, muhabbet istiyor.
Merhum Fethi Gemuhluoğlu'nu genç kuşaklar pek bilmeseler de benim kuşağım ve benden önceki kuşaklar gayet iyi tanırlar. Gemuhluoğlu, memleket aşkıyla yanıp tutuşan mütedeyyin idealist gençlerin iyi eğitim almaları için gayret eden önemli bir dava adamıydı. “Önce refik, sonra tarik” deyişini hafızalarımıza nakşeden de kezâ Gemuhluoğlu'ydu. 1975'de yaptığı bir konuşmada kullandığı bu deyiş epey süre adeta dilimize pelesenk oldu. “Memleket”, “Millet”, “Dâvâ” ve “Yol” aşkını anlatan konuşması, “Dostluk üzerine” başlığıyla defalarca neşredildi.